"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2024/8 E., 2024/38 K.
KARAR : Davanın açılmamış sayılmasına
1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi
4. Davacı adli yardım talepli dava dilekçesinde; Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkiminin yasaklı olmasına rağmen yasal haklarını uygulamadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (6100 sayılı Kanun) ilişkin taleplerinin yerine getirilmediğini ileri sürerek yerel mahkeme hâkiminin yetkisiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Özel Daire Kararı
5. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16.05.2024 tarihli ve 2024/8 Esas, 2024/38 Karar sayılı kararı ile;
“…Davacı dava dilekçesinde Edirne 2. Asliye hukuk Hakiminin yasaklı olmasına rağmen yasal haklarını uygulamadığını, zilliyet iddiası olduğundan hakimin yetkisiz olduğunun tespiti ile inşai karar verilmesini istediği, dosyanın incelenmesinde yargılamayı gerektirir talebin açıkça ne olduğunun belli olmadığı, HMK'nın 119. maddesinde belirtilen eksikliklerin giderilmesi için HMK'nın 120/2. maddesi gereğince davacıya kesin süre verildiği, aksi halde açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtaratında bulunulduğu, dosyaya sunmuş olduğu 02/05/2024 tarihli ikinci dilekçe incelendiğinde tensip ara kararında belirtilen eksikliklerin giderilmemiş olduğu. yargılamanın somut taleplere göre ilerleyeceği, HMK'nın 119. maddesinde dava dilekçelerinde bulunması gereken hususların dilekçede özellikle netice-i talep yönünden bulunmadığı, bu yönüyle HMK'nın 119/1e-ğ maddesine aykırılık teşkil ettiği, bu eksikliğin verilen kesin süre içerisinde giderilmediği anlaşılmakla, HMK'nın 119/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK'nın 119/1 e-ğ ve 119/2.maddeleri gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 427,60 TL maktu harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davanın adli yardımlı açılmış olması nedeniyle HMK'nın 335/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinden geçici koruma sağladığından hazineden karşılanan 1 adet tebligat gideri olan 120,00 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi
6. Özel Daire kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
II. ÖN SORUN
7. Davacının, Özel Dairenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararını adli yardım talepli olarak temyiz etmesi karşısında, davacının kanun yoluna başvuru sırasındaki adli yardım talebinin yerinde olup olmadığı, adli yardım talebinin yerinde olmadığına karar verilmesi hâlinde temyiz harç ve giderlerinin tamamlattırılması için dosyanın Özel Daireye geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmış ve değerlendirilmiştir.
III. GEREKÇE
8. Sosyal hukuk devletinin bir gereği olarak kabul edilmiş olan adli yardım, ekonomik bakımdan yetersiz olan kimselere, yargı organları önünde haklarını arayabilmeleri veya savunma yapabilmeleri için parasal kolaylıklar sağlanması anlamına gelir. Bu anlamdaki kolaylıklar yargılama giderlerinden muafiyet ve ücretsiz hukuki yardım sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir (Pekcanıtez, Hakan/Özekes, Muhammet/Akkan, Mine/Taş Korkmaz, Hülya: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt III, İstanbul 2017, s. 2410-2411).
9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Adli yardımdan yararlanacak kişiler” başlıklı 334/1 inci maddesi “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” hükmünü içermektedir.
10. Adli yardımdan yararlanmanın ilk koşulu ödeme gücünden yoksunluktur. Hukuki yollara müracaatta ve süreç boyunca gerekli olacak giderleri, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksunluk, aslında nakit ya da nakde dönüştürülebilecek kaynak yetersizliğini ifade etmektedir.
11. Talepte bulunan kişinin adli yardımdan yararlanabilme bakımından mali yetersizlik içinde olup olmadığı, kişinin mali durumu, bu çerçevede geliri, mal varlığı, borçları ve sosyal durumu, yani kendisi ve ailesinin yaşam düzeyi ve ihtiyaçları da göz önüne alınarak, her olay kendi koşullarına göre tespit edilecektir (Pekcanıtez/Özekes/Akkan/Taş Korkmaz, s. 2417-2419).
12. Adli yardımdan yararlanabilmenin ikinci koşulu ise asıl davadaki taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Haksız yargılama ve takiplerin çoğalıp mahkemelerin ve icra organlarının gereksiz yere uğraştırılmaması ve adli yardım kurumunun kötüye kullanılmaması için taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmaması koşulu özenle incelenmelidir.
13. Adli yardım talebinde bulunan kişi iddiasının ve adli yardım talebinin dayanağı olan delilleri göstermeli ve mahkemeye sunmalıdır. Bu husus 6100 sayılı Kanun’un 336/2 nci maddesinde “Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
14. Adli yardım talep eden kişi, elinde bulundurduğu veya o sırada bilinen delilleri sunmamışsa mahkemece başka bir inceleme yapılmaksızın dosya üzerinden adli yardım talebi derhal reddedilmelidir.
15. Öte yandan talepte bulunanın mali gücüyle ilgili ispat konusunda hâkim tam bir kanaate sahip olmalıdır; bu yönüyle mali yetersizlik koşulunun ispatı için tam ispat ölçüsünün geçerli olduğunun kabulü gerekir.
16. Kanun yoluna başvuru aşamasında ise temyize müracaat için gerekli olan giderleri karşılamak zorunda kalındığında, talepte bulunanın kendisi ve ailesinin geçiminin ciddi ölçüde zor duruma düşüp düşmeyeceği araştırılır. Temyiz aşamasındaki açıkça dayanaktan yoksun olmama koşulu ise temyiz talebinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması şeklinde anlaşılmalıdır. Yargıtay, adli yardım talebini bu aşamada reddederse temyiz incelemesine geçilmez, dosya ilgili mahkemeye çevrilerek bu mahkemece temyiz harcının yatırılması için talepte bulunana süre verilir (Pekcanıtez/Özekes/Akkan/Taş Korkmaz, s. 2427).
17. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesine sunduğu 24.01.2024 tarihli ve adli yardım talepli dava dilekçesiyle, Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkiminin yasaklı olmasına rağmen yasal haklarını uygulamadığını, 6100 sayılı Kanun’a ilişkin taleplerinin yerine getirilmediğini ileri sürerek tazminat isteminde bulunduğu, Özel Dairece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacının verilen bu karara karşı adli yardım talepli olarak temyiz isteminde bulunduğu ancak temyiz dilekçesinde, yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren malî durumuna ilişkin yeni belgeler sunmadığı anlaşılmaktadır.
18. Davacının adli yardım talebine ilişkin olarak yapılan incelemede, üzerine kayıtlı birden çok taşınmazı bulunduğu ve gelir getirecek durumda olduğu, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden kanun yoluna başvururken temyiz yoluna başvurma ve maktu temyiz karar harçları ile temyiz gider avansı yatırılması gerektiği, bunun ise yüklü bir miktar olmadığı, davacının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken temyiz giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğunu ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır.
19. Hâl böyle olunca, davacının adli yardım talebi, 6100 sayılı Kanun’un 334/1 inci maddesinde belirtilen koşulları sağlamadığından adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
20. Davacının sunduğu temyiz dilekçesinin süresinde temyiz defterine kaydedildiği ancak davacı tarafından temyiz yoluna başvurma ve maktu temyiz karar harçlarının yatırılmadığı anlaşıldığından, davacıya temyiz başvurma harcı ve maktu temyiz karar harcını ikmal etmesi için muhtıra çıkarılarak bir haftalık kesin süre verilmeli, kesin süre içinde harç yatırıldığı takdirde dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kuruluna gönderilmeli, süresi içinde harç yatırılmadığı takdirde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesi gereğince davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
IV. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacının adli yardım talebinin REDDİNE,
2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366 ncı maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE,
04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi..