Logo

1. Ceza Dairesi2023/8163 E. 2024/7674 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen cezaların hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararında, usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, delillerin eksiksiz ve doğru değerlendirildiği, suç vasıflarının doğru tespit edildiği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı ve beraat kararlarının yerinde olduğu gözetilerek temyiz istemlerinin esastan reddine ve hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/1904 E., 2023/1687 K.

SUÇLAR : Kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması

1.Sanıklar Süleyman ve ... hakkında katılan ...'e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden;

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmolunan cezaların tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen düzeltilerek esastan ret kararı ile bu suçlara yönelik temyizin niteliği dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/2-a maddesi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

2.Sanık ... hakkında maktul ...'e karşı kasten öldürme, sanık ... hakkında katılan ...'e karşı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...'e karşı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüse yardım suçları yönünden;

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1.maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.Bölge Adliye Mahkemesi bozması üzerine; Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.05.2023 tarihli ve 2022/10 Esas,2023/192 Karar sayılı kararı ile;

a.Sanık ... hakkında maktul ...'e karşı kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 62, 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b.Sanık ... hakkında katılan ...'e karşı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 82/1-i, 35, 62,53. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

c.Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...'e karşı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüse yardım suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine karar verilmiştir.

2.Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 22.06.2023 tarihli ve 2023/1904 Esas, 2023/1687 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılanlar vekili, katılan Kurum vekili, katılan ... vekili, sanık ... müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a ve 303. maddesi uyarınca katılan Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilerek düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılanlar Havva, Derya, Feride vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanık ...’ın tasarlayarak eylemini gerçekleştirdiğine, sanıklar ... ve ...’ın ise yardım eden sıfatı ile cezalandırılmaları gerektiğine ilişkindir.

2. Katılan Kurum vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanık ...’nın diğer sanık ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğinden müşterek fail olduğuna, aksi kanaat olursa da yardım eden sıfatıyla cezalandırılması gerektiğine, sanığın üst sınırdan ve indirim uygulanmaksızın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

3. Sanık ... ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle; eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye, sanığın öldürme kastının olmadığına, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 87/4 .maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanığın atılı suçları işlediğine dair kesin ve somut delil olmadığına, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyada mevcut delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, eylemlerin sanık ... tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya kapsamında eksik incelemenin söz konusu olmadığı, suç vasıflarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanık aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, 5237 sayılı Kanun'un 87/4. maddesinin koşullarının bulunmadığı, maktulden ve mağdurdan sanığa yönelen haksız söz ya da eylem olmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle sanık ... hakkında uygulanmasına karar verildiği, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanıklar ... ve ...'nın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüphe sanıklar lehine değerlendirilerek atılı suçtan beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği sanıklar ... ve ... hakkında maktule yönelik eylem nedeniyle açılan bir dava bulunmadığı gibi verilen bir karar da olmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

IV. KARAR

A. Sanıklar Süleyman ve ... Hakkında Katılan ...'e Karşı Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

5271 sayılı Kanun’un 286/2-a maddesinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun, 5271 sayılı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadıkları dikkate alındığında, katılan Kurum vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname'ye uygun olarak oy birliğiyle REDDİNE,

B.Sanık ... Hakkında Maktul ...'e Karşı Kasten Öldürme, Sanık ... Hakkında Katılan ...'e Karşı Nitelikli Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Sanıklar ... ve ... Hakkında Katılan ...'e Karşı Nitelikli Kasten Öldürmeye Teşebbüse Yardım Suçlarından Verilen Hükümler Yönünden

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 22.06.2023 tarihli ve 2023/1904 Esas, 2023/1687 Karar sayılı kararında katılanlar vekili, katılan Kurum vekili, sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık ... müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1.maddesi uyarınca Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.11.2024 tarihinde karar verildi.