"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/4801 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2019 tarihli ve 2016/25 Esas, 2019/101 Karar sayılı kararıyla 5 yıl hapis cezasına hükümlü ...'un, bu cezasının Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, hükümlünün ceza evinde kaldığı süre dikkate alındığında toplumla bütünleşmeye hazır olduğunun yeteri kadar gözlemlenememesi ve hükümlünün terör örgütünden ayrıldığına dair aktif bir çabası ve pişmanlığının bulunmaması sebebiyle açık ceza infaz kurumuna ayrılmasının uygun olmadığına ve durumunun 04.01.2023 tarihinde yeniden değerlendirilmesine ilişkin anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 04.10.2022 tarihli ve 2022/3744 sayılı kararına karşı yapılan şikâyetin, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılmasının uygun olmadığına ilişkin kararın somut ve objektif kriterlere dayanmadığı, karardaki gerekçenin yeterli ve denetlenebilir olmadığından bahisle kabulü ile anılan İdare ve Gözlem Kurulu Kararının iptaline ilişkin Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 17.10.2022 tarihli ve 2022/6444 Esas, 2022/6339 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli ve 2022/4801 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11.09.2023 tarihli ve 94660652-105-06-34253-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve 2023/98915 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve 2023/98915 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,
Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği,
Somut olayda, hükümlünün silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2019 tarihli ve 2016/25 Esas, 2019/101 Karar sayılı kararı ile 5 yıl hapis cezasına mahkûm edildiği, hükümlünün koşullu salıverilmesi için Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendi gereği mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 04.10.2022 tarihli ve 2022/3744 sayılı kararı ile hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılması koşulları yönünden re'sen yapılan değerlendirme neticesinde, ceza evinde kaldığı süre dikkate alındığında toplumla bütünleşmeye hazır olduğunun yeteri kadar gözlemlenemediği ve hükümlünün FETÖ/PDY terör örgütünden ayrıldığına dair aktif bir çabası ve pişmanlığının bulunmadığı, bu suretle açık ceza infaz kurumuna talebi beyanlarına yönelik olumlu bir kanaat oluşmadığı gerekçesiyle talebinin reddine karar verildiği, her ne kadar Ankara Batı 2. İnfaz Hakimliğinin 17.10.2022 tarihli kararında, idare ve gözlem kurulunun kararında hükümlünün pişmanlığını ortaya koyacak davranışta bulunmadığı kanaatine ilişkin gerekçenin somut olarak raporda gösterilmediğinden bahisle yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 04.10.2022 tarihli kararında hükümlünün cezaevinde kaldığı süre göz önüne alınarak toplumla bütünleşmeye hazır olduğuna dair kanaatin oluşması için yeterince gözlemlenemediği, hükümlünün FETÖ/PDY terör örgütünden ayrıldığına dair aktif bir çabası ve pişmanlığının bulunmadığı ve suçtan pişmanlığının 04.01.2023 tarihinde yeniden değerlendirileceğinin somut olarak belirtildiği, hükümlünün cezaevine girdiği tarihten itibaren belirli periyotlarla yapılan değerlendirmelerin cezaevi idaresi tarafından yeterli görülmemesi halinde, koşullu salıverilme tarihine 1 yıl kalana kadar olan süreye ve bu tarihi geçmeyecek şekilde tekrar gözleme tabi tutulmasının İdare ve Gözlem Kurulu'nun takdirinde olduğu cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Terör örgütü üyesi olmak suçundan etkin pişmanlık hükümleri de uygulanmak suretiyle mahkumiyetine karar verilen hükümlünün 5 yıl hapis cezasının infazı amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 30.09.2022 tarihli ve 2022/1-24272 sayılı müddetnameye göre, cezaevine giriş tarihinin 29.09.2022, şartla tahliye tarihinin 18.10.2023, bihakkın tahliye tarihinin 17.01.2025 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır.
3. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ve şartla tahliye tarihi 18.10.2023 olarak belirlenen hükümlünün talebi olmaksızın cezasının infazı sırasında açık ceza infaz kurumuna ayrılması hususunda iyi halinin belirlenmesi amacıyla İdare ve Gözlem Kurulunca hükümlünün talebi olmaksızın re’sen yapılan değerlendirmede, İdare ve Gözlem Kurulunun çoğunluğunda oluşan ve hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılmasının uygun olmadığına dair kabulün denetimine imkan verecek, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, “hükümlünün toplumla bütünleşmeye hazır olduğuna dair bir kanaatin oluşması için yeteri kadar gözlemlenememesinin yanında, işlemiş olduğu suçtan pişman olduğuna dair bir veriye ulaşılamadığı, suçu kabul noktasında samimi olmadığından” bahisle verilen kararda gösterilen gerekçenin dosya içeriğine uygun, yeterli ve yasal olmadığı belirlenerek hükümlünün şikayetinin kabulü ile İdare ve Gözlem Kurulunun kararının iptaline dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair itiraz mercince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
31.05.2024 tarihinde karar verildi.