"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/843 E., 2022/1087 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Didim (Yenihisar) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.06.2016 tarihli ve 2015/863 Esas, 2016/421 Karar sayılı kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 28.01.2021 tarihli ve 2020/17786 Esas, 2021/2369 Karar sayılı kararıyla özetle; dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması haksız tahrik indirimi yapılmaması gerektiği ve tekerrür hükümleri uygulanmasına rağmen cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle bozulmasına ve sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine karar verilmiştir.
2. Didim (Yenihisar) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2022 tarihli ve 2022/843 Esas, 2022/1087 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 53/1 ve 58/6. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; haksız tahrike, 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesi uyarınca temel cezanın adlî para cezası olarak belirlenmesi gerektiğine ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hata yapıldığına ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Katılanın, sanıktan toplu halde kitap satın aldığı, ödemesinin bir kısmını yaptığı, kalan miktarı borçlandığı, olay günü söz konusu borcun miktarı ve ödenmesi hususunda çıkan tartışmada sanığın katılanı yumruk atmak suretiyle basit tıbbî müdahale ile giderilir şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, somut olayda katılandan kaynaklanan sanığa yönelen haksız söz ve davranış bulunmadığı anlaşılmakla haksız tahrik şartlarının oluşmadığı, tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58/3. maddesince aynı Kanun'un 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği, tekerrür hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde düzeltme nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Bozma ilâmından önce sanığın neticeten 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; söz konusu hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı Kanun'un 326/son fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, bozma ilâmından sonra kurulan hükümde sanığın neticeten 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması suretiyle kazanılmış hakkının ihlal edilmesi hukuka aykırı bulunmuş ise de; söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı paragrafta açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi kazanılmış hakkının ihlal edilmesi yönünden yerinde görüldüğünden Didim (Yenihisar) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2022 tarihli ve 2022/843 Esas, 2022/1087 Karar sayılı kararının 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin fıkradan önce gelmek üzere; "Ancak ilk hüküm sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olup aleyhe temyiz bulunmadığından ve bu durum ceza miktarı açısından 1412 sayılı Kanun'un 326/son fıkrası uyarınca sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğundan, sanığın cezasının 3 ay hapis cezası olarak infaz edilmesine," şeklinde fıkranın eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2024 tarihinde karar verildi.