"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/668 E., 2023/93 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 22.09.2020 tarihli ve 2020/9039 Esas 2020/11448 Karar sayılı kararı ile temel ceza belirlenmesine ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bozma ilamı üzerine verdiği, 21.02.2023 tarihli ve 2020/668 Esas, 2023/93 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 3-e, 87/3, 29/1, 62/1, 53 maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; suç vasfına, sanığın üst hadden cezalandırılmasına, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasına ilişkindir.
III. GEREKÇE
Katılan ve sanık arasında iş yerinin kiralanması konusunda tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga esnasında sanığın sopa ile katılanı Adli Tıp Kurumunun raporunda belirtildiği üzere basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaraladığı, katılanın vücudunda kemik kırığı oluştuğu, kırığın hayati fonksiyonlarına etkisinin 1 derece (hafif) olduğu anlaşılmıştır.
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eksik inceleme bulunmadığı, suç vasfının belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, eyleme uyan suç vasfı ile yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunu'nun 03.07.2015 tarihli raporuna göre mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve kırığın mağdurun hayati fonksiyonlarına etkisinin (1) derecede olduğu ancak hayati tehlikeye neden olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun'un 87/1-d son maddesi uyarınca eylemin mağdurun yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralanma olduğu değerlendirilerek artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) bendinde açıklanan nedenlerle Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.02.2023 tarihli ve 2020/668 Esas, 2023/93 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.06.2024 tarihinde karar verildi.