Logo

1. Ceza Dairesi2023/8713 E. 2024/5788 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin tasarlayarak öldürme suçunu mu yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu ve yardım eden sanık hakkında suça yardım hükümlerinin yerinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü öldürme kararını önceden verdiğine ve soğukkanlılığını koruyarak hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı, sanıklar yararına uygulanan haksız tahrik indiriminde isabetsizlik olmadığı ve cezaların eylemlerle orantılı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2022/820 E., 2022/1078 K.

MAKTUL : ...

KATILANLAR : ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ...

SUÇLAR : Kasten öldürme, yardım eden sıfatıyla kasten öldürme, silahla kasten yaralama, yardım eden sıfatıyla silahla kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali

HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan ve düzeltilerek esastan reddi kararları

TEMYİZ EDENLER : Katılanlar vekili, sanık ... müdafii

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi, temyiz istemlerinin esastan reddi ile

hükümlerin onanması

İlk Derece Mahkemesince sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik silahla kasten yaralama ve konut dokunulmazlığının ihlali ile sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik yardım eden sıfatıyla silahla kasten yaralama ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ve düzeltilerek esastan ret kararları ve bu suçlara yönelik temyizlerin niteliği dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286/2-a maddesi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanık ... hakkında maktule yönelik kasten öldürme ile sanık ... hakkında maktule yönelik yardım eden sıfatıyla kasten öldürme suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun'un

286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü :

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli ve 2021/154 Esas, 2022/42 Karar sayılı kararı ile;

a. Sanık ... hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 29/1, 62/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b. Sanık ... hakkında maktule yönelik yardım eden sıfatıyla kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 81/1, 39, 29/1, 62/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 30.06.2022 tarihli ve 2022/820 Esas, 2022/1078 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kasten öldürme ve yardım eden sıfatıyla kasten öldürme suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılanlar vekili ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun'un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanıkların tasarlayarak öldürme suçlarından mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle suç niteliğine, üst hadden uygulamalar yapılması gerektiğine ve sair yönlere ilişkindir.

2. Sanık ... müdafinin temyiz sebepleri özetle; mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına ve sair yönlere ilişkindir.

III. GEREKÇE

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükme esas alınan raporların yeterli olduğu, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, tasarlama hâlinin

varlığından söz edilebilmesi için failin eylemi gerçekleştirmeye olay tarihinden önce karar vermesinin, kararında sebat ve ısrar göstermesinin, karar ile icra arasında makul bir süre geçmesinin gerektiği, sanıkların maktulü öldürme kararını önceden verdiğine, bu kararı verdikten sonra aradan soğukkanlılığa kavuşacak kadar makul bir süre geçmesine rağmen öldürme kararında sebat ettiğine ilişkin dava dosyasına yansıyan bir durumun bulunmadığı, bu haliyle belirlenen suç vasfının yerinde olduğu, maktulden sanıklara yönelen ve haksız tahrik teşkil eden davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında

sanıklar yararına uygulanan haksız tahrik indirim oranında isabetsizlik bulunmadığı, sanıkların eylemleri ile orantılı şekilde cezalar tayin edildiği anlaşılmakla, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

IV. KARAR

A. Sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik silahla kasten yaralama ve konut dokunulmazlığının ihlali ile sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik yardım eden sıfatıyla silahla kasten yaralama ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemleri yönünden

İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret ve düzeltilerek esastan ret kararları ile bu suçlara yönelik temyizlerin niteliği dikkate alındığında, 5271 sayılı Kanun’un 286/2-a maddesi uyarınca katılan ... vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ayrı ayrı REDDİNE,

B. Sanık ... hakkında maktule yönelik kasten öldürme ile sanık ... hakkında maktule yönelik yardım eden sıfatıyla kasten öldürme suçlarından kurulan hükümler yönünden

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 30.06.2022 tarihli ve 2022/820 Esas, 2022/1078 Karar sayılı kararında katılanlar ..., ... ..., ..., ..., ..., ... vekili ile sanık ... müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden oy birliği ile sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.09.2024 tarihinde karar verildi.

(Karşı Oy)

MUHALEFET ŞERHİ

5237 sayılı TCK’nin 39/2 nci maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır. Maddi yardım; suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin

etmek, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak olarak sayılmış, manevi yardım ise; suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaat etmek, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek şeklinde belirtilmiştir. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. "suça yardım etme"yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hakimiyetinin bulunmamasıdır.

Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.

Olayımıza gelince;

Sanıklar ... ve ...'in karı koca oldukları ve...sayılı konutta oturdukları, maktul ...'nin ise boşanmış olduğu eski eşi tanık ...'ın annesi olan katılan ...'in... adresinde bulunan konutuna bitişik olan konutta oturduğu,

Maktul ...'ın sanık ... ile tanıştığı ve ona karşı ilgi duymaya başladığı, sanık ...'in de bu ilgiye kısmen karşılık verdiği, sanık ... ve maktul ...'ın gerek yüz yüze, gerekse whatsapp uygulaması üzerinden mesajlaşarak görüşmeye başladıkları, bir süre sonra maktul ile sanıklar arasında samimiyet oluştuğu ve birbirleri ile ev ortamında da görüşmeye başladıkları, maktulün sanık ... ile rahatça buluşup görüşebilmek için diğer sanık ... ile de samimiyet kurduğu,

Zaman içerisinde maktul ...'ın sanık ...'e hediyeler almaya başladığı, onu sevdiğine ve onunla birlikte olmak istediğine ilişkin birçok mesaj gönderdiği, zaman zaman birlikte kaçıp beraber yaşamayı teklif ettiği, sanık ...'in ise maktul ile görüşmeyi sürdürmekle birlikte ona evli olduğunu, eşinden boşanarak ikinci bir evlilik yapmak istemediğini bildirdiği, maktulün eşi ile aralarının açılmasını sağlamak maksadı ile sanık ...'e eşi olan diğer sanık ...'nın iyi bir eş ve kaliteli bir insan olmadığına ilişkin mesajlar gönderdiği, mahallede sanık ...'i sevdiğine ve onunla ilişkisi olduğuna dair söylentiler çıkmasına neden olduğu, son olarak sanık ...'in gözünde itibarsızlaştırmak için eşi olan diğer sanık ... ile cinsel ilişkiye girdiği, bu durumu sanık ...'in duymasını ve öğrenmesini sağladığı, sanık ...'in bu sebepten dolayı maktul ...'a kızgınlık duymaya başladığı,

Katılan ...'ün de, maktul ile sanık ... arasında ilişki olduğunu, maktulün sanık ...'e hediyeler aldığını öğrendiği, bu duruma sinirlenerek sanık ...'i birkaç kez telefonla arayıp kendisine verilen hediyeleri iade etmesini istediği, telefon görüşmelerinde sanık ... ile karşılıklı olarak birbirlerine hakaret içerikli sözler söyledikleri, gelişen bu olaylar sebebiyle taraflar arasındaki anlaşmazlığın daha da arttığı,

Olay günü Katılan ...'in davranışlarından dolayı kızgınlık duyan sanık ...'in yanına bıçak alarak maktul ve katılan ...'in evlerine doğru yola çıktığı, eşi olan diğer sanık ...'nın da onu takip ettiği, her iki sanığın maktulün ve katılan ...'in oturdukları evin bahçesine girdikleri, bu

sırada maktul ...'ın da araç ile evden çıkmak üzere olduğu, sanık ...'in maktule bağırıp çağırmaya ve onun aracına taş fırlatmaya başladığı, maktulün aracını sanık sanık ...'in üzerine doğru sürdükten sonra aracını durdurarak aşağıya indiği, evin bahçesinde taraflar arasında karşılıklı itiş kalkış yaşandığı, maktul ...'ın sanıkları engellemek için evin bahçesinde bulunan çapayı eline aldığı ve çapanın demir aksamını çıkartmaya çalıştığı, sanık ...'nın kendisine engel olmaya çalıştığı, maktul ile sanık ..., katılan ... ile sanık ... arasında arbede yaşandığı, sanık ...'nın katılan ... ile eşi olan diğer sanık ...'in bulunduğu yere geldiği, eşi ... ile mücadele halinde olan katılan ...'in elini tutarak parmaklarını geriye doğru büktüğü, bu sırada sanık ...'in elinde bulunan bıçak ile katılan ...'in batın bölgesine birkaç kez hamle yaptığı, bıçak darbelerinden birisinin katılan ...'in batın bölgesi umblikus üst kısmına isabet ettiği, katılan ...'in vücuduna isabet eden bıçak darbesinin etkisi ile yaşamsal tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, olay tanığı ...'ün müdahalesi ile katılan ...'i bırakan sanık ...'in bu kez maktul ...'a doğru yöneldiği, elinde bulunan bıçağı öldürme kastı ile maktulün sol göğüs meme altı bölgesine sapladığı, maktulün kaldırılmış olduğu hastanede vefat ettiği mahkemece kabul edilmiş ise de;

İddianamede asıl olay "...'in üzerinde bıçak bulundurduğu, taraflar arasında yaşanan tartışma esnasında maktulün aracına binerek aracı şüpheli ...'in üzerine korkutma amaçlı sürdüğü, şüpheli ...'in yerden aldığı taşla aracın camına zarar verdiği, maktulun araçtan indiği ve şüpheli ... ile boğuşmaya başladığı, boğuşma ve arbedenin maktul ve müştekilerin konutunun eklentilerine kadar devam ettiği, şüpheli ...'nın yere düştüğü, maktul ...'ın şüpheli ...'ya balta sapı ile vurduğu, o esnada müşteki ...'in şüpheli ...'e saldırdığı, maktul ...'ın sopa ile şüpheli ...'e vurduğu, bu esnada şüpheli...'in biraz geri çekilerek üzerinde taşıdığı bıçağı çıkardığı ve müşteki ...'e saldırdığı, olay yerinde bulunan ...'ün şüpheli ...'i geri çekmesi üzerine müşteki ...'in geri çekilerek şüpheli ...'den uzaklaştığı, bunun üzerine şüpheli ...'in elinde bulunan bıçağı maktule sapladığı, maktulun kaldırıldığı hastanede vefat ettiği" ileri sürülmüştür.

Adli Tıp Kurumu...Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 02.11.2020 tarihli raporunda sanık ...'in boyun sağ alt bölgesinde çizgi şeklinde 10x2 cm ekimoz bulgusu nedeniyle BTM ile giderilecek şekilde yaralandığı belirtilmişir.

İddianamede maktul ...'ın şüpheli ...'ya balta sapı ile vurduğu ileri sürmesine karşılık sanık ...'in ... Devlet Hastanesinden verilen raporunda vücudunda darp cebir izi bulunup bulunmadığı hususlarına yer verilmemiştir. Böyle bir rapor sanık aleyhine değerlendirilemez.

Her ne kadar sanık ...'nın eşi olan sanık ...'in maktul ...'yi öldürmesi eylemine iştirakten TCK'nın 39/2-c maddesi delaletiyle TCK'nın 81/1, 39/2-c, 29, 62. Maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de yukarıda belirtildiği gibi suça iştirak için öncelikle Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunması gerektiği,

Olay öncesinde sanık ...'nın elinde herhangi bir delici, kesici veya ateşli bir silah olmaksızın olay yerine sanık ...'i takiben geldiği, önceden maktulün öldürmesi hususunda aralarında bir anlaşma olması halinde sanık ...'nın olay yerine maktulü öldürmeye yeter derecede herhangi bir bir silahla olay yerine gelmesi gerektiğinden olay öncesinde sanıklar arasında maktulün öldürülmesi hususunda herhangi bir anlaşmalarının olmadığını gösterdiği,

Ayrıca her iki sanığın olay yerine geldiklerinde doğrudan birlikte maktule saldırmadıkları, katılan ......'in 23.10.2010 tarihli polise verdiği ifadesinde ..., ... ve kocası ...'nın kendi evlerine doğru geldiklerini, ...'ın ...'in ...'ı bıçaklayacağını söylediğini, maktul ...'ın bindiği kamyonete ... taş atınca inen ...'ın evin önündeki kazmanın çatallı kısmını çıkaramayınca evine girdiğini, ... de eve girmeye çalıştığını görünce onun önünü kesmeye çalıştığını,kendi tişörtünü çektiğini, başına ve karnına vurduğunu, ...'ın yanına gelirken ...'nın ona vurmaya başladığını, ...'in ...'a doğru gidip onu bıçakladığını, sonra beraber kaçtıklarını ifade etmesine karşılık Mahkemede ...'nın ...'a yönelik bir eyleminin olmadığını sadece kendisi ... ile boğuşurken ...'i bırakması için elini tutarak büktüğünü ifade etmesi, olayın tek görgü tanığı ...'ün ...'ın arabasından indikten sonra tellere asılı küçük çapanın kafasını çıkaramayınca kaldırıp ...'ya vurduğunu, ...'e de çapa ile saldırdığını, geri çekildiği için ona değmediğini, bu sırada ... ve ...'in birbirlerine düştüklerini, ... ve ...'nın da birbirlerine düşüp kavga ettiklerini, ...'in ...'in üstünü çekince yırtıldığını, ...'in ...'e bir kaç defa bıçak salladığını, ...'in kolundan çekip bırakmamasına rağmen kendisini yere ittiğini, yerden kalkana kadar ...'in ...'a yönelip bıçağı sapladığını ifade etmesi,

Sanık ...'nın maktule vurmadığını, aksine ...'ın kendi başına baltanın sapı ile bir kere vurduğunu savunması, sanık ...'in de ...'ın eşine baltayla saldırdığını gördüğünü, ...'ın baltanın sapı ile bir iki kez başına vurduğunu, baltanın keskin tarafı ile eşine vurmaya çalıştığını görünce, aralarına girip o korku ile bıçağı ...'a saplandığını ifade etmesi karşısında sanık ...'nın olay öncesinde yukarıda belirtildiği gibi maktulün öldürülmesine yönelik bir düşüncesinin olmadığı gibi ayrıca asıl olay sırasında maktulün sanık ...'ya silahlı saldırısının söz konusu olması, otopsi raporunda maktulün gögüs sol meme başının 6 cm altında 2 cm'lik kesici alet yarasından başka bir bulgudan bahsedilmemesinin sanık ...'nın ve onu destekleyen sanık ... ile tanık ...'ün ve özellikle duruşmada sanık savunmasını destekleyen katılan ...'ün ...'nın ...'a yönelik bir eyleminin olmadığının belirtilmesi dikkate alındığında sanık ...'in sanık ... ile herhangi bir suç işleme anlaşması olmaksızın kendi kararıyla bu sırada eşi ...'ya kesici bir alet ile saldırmasının etkisiyle ani bir kasıtla maktule bir adet bıçak darbesi vurması suretiyle ölümüne neden olduğu, bu sırada sanık ...'nın sanık ...'i maktulü öldürmesi amacıyla onun eylemini kolaylaştırıcı mahiyette maktulun savunmasını zorlaştıracak herhangi bir engelleme, oyalama veya fiziki bir davranışın söz konusu olmaması sebebiyle sanık ... açısından ne olay üzerinde müşterek hakimiyet veya TCK'nın 39/2-c maddesi kapsamında suç işlenmesinden önce veya işlemesi sırasında yardımda bulunduğundan söz edilememesi göz önünde bulundurularak sanık ...'nın inceleme konusu olan maktul ...'yi öldürmeye yardım suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerektiği görüşündeyim.