"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/197 E., 2023/105 K.
SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükümlerin düzeltilerek onanması
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli ve 2019/502 Esas, 2020/162 Karar sayılı kararı ile:
1. Sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
2. Sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, mağdur ...'yi kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 09.12.2020 tarihli ve 2020/1350 Esas, 2020/2765 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılanlar vekili ve sanık ... müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Ankara Bölge Adliyesi Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının, katılanlar vekili ve sanık ... müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 07.03.2022 tarihli ve 2022/697 Esas, 2022/1776 Karar sayılı kararı ile sanıklar ... ve ... hakkında maktule yönelik beraat kararlarının hatalı olması ve mağdur ...'e yönelik suç vasfının hatalı belirlenmesi nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2023 tarihli ve 2022/197 Esas, 2023/105 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,
2. Sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,
Mağdur ...'ye karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının 6 yıl hapis cezası olarak infazına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar ..., ... ve ... vekilinin temyiz sebepleri; sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanmasına ve vekalet ücretine ilişkindir.
B. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri; mahkûmiyete yeter yeni bir delil bulunmadığına, mahkumiyet kararı tesis edilmesinin hakız oluşuna, müşterek failliğin bulunmadığına ilişkindir.
C. Sanık ... ve müdafiinin temyiz sebepleri; mahkûmiyete yeter delil bulunmadığına ve sanığın beraatinin gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanıklar ..., ... ve...'in kardeş oldukları, sanık ... ...'nun da onların arkadaşı olduğu, aynı mahallede yaşamaları sebebiyle sanıklar ve maktul ...'ün birbirlerini tanıdıkları, maktulün kumar oynatarak işlettiği bir kahvehanesinin bulunduğu, olay günü bilinmeyen bir nedenle sanıklar ... ve...'in gece geç saatlerde ...'e ait arabadan seyir hâlinde iken ateş açmak suretiyle maktulün kahvehanesini kurşunladıkları, açtıkları ateş sonucu maktulün sahip olduğu BMW marka aracın maddî hasara uğradığı, bu olaydan bir süre sonra sanık ...'in, eşi ve diğer sanıklar... ve ... ile kokoreç yemek için maktulün kahvehanesinin yakınına geldikleri, maktulün ...'i görmesi üzerine, aracının kurşunlanması olayı nedeniyle hiddet duyan maktulün ...'e hesap sorduğu ve aralarında tartışma çıktığı, maktulün kahvehanesinde bulunan kişiler tarafından sanık ...'in darp edildiği, bunu gören sanık ...'in elindeki pompalı tüfekle kalabalığa doğru ateş açtığı ve bu ateş sonucunda dört kişiyi yaraladığı, bu olaydan 15-20 dakika kadar sonra da kardeşinin darp edildiğini duyan sanık ...'ın kendine ait ... marka araçla maktulün kahvehanesine ateş açtığı, bu ateş sonucunda da katılan ...'ın yaralandığı, bu olayların üzerine maktul ve katılan ...'nin bir ticarî taksiye binerek Kırmızıtepe mevkinde indikleri ve yaya olarak sanıkları aradıkları sırada, sanıklar ..., ..., ... ve... ile karşılaştıkları, sanık ...'ın poşete sardığı silâh ile katılan ...'e ateş ettiği, tekrar ateş etmesinden korkan katılanın sanık ...'ın elindeki silâhın namlusunu tutarak onunla boğuşmaya başladığı, bu sırada maktulün kaçmaya çalışması üzerine "... kaçıyor, vurun onu" diye bir ses duyduğu, daha sonra sanıklar ... ve ...'ın yanlarına yaklaşarak abileri olan sanık ...'a "abi ...'i vurduk, hadi kaçalım" diye seslendikleri, katılanın silâhın namlusunu bırakmaması üzerine sanık ...'ın katılandan kurtulmak için diğer sanıklardan yardım istediği, elinde tüfek olan sanığın dipçikle katılanın kafasına vurduğu, katılanın hâlâ direnmesi üzerine de sanık ...'in elindeki tüfekle katılanın bacağına yakın mesafeden ateş ederek onu yaraladığı, bu sırada sanık ...'in de katılana "öl" dediği ve hakaret ettiği, daha sonra da sanıklar..., ..., ... ve ...'ın tanık ...'nin evine gittikleri ve saklandıkları, sonrasında verecekleri ifade konusunda anlaşma yaptıkları, olayda kullanılan 2 tüfek ve tabancanın ele geçirildiği olay yerinden elde edilen kovan ve kartuşlarla bu silâhların eşleştiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Hükmün, katılanlar vekili ve sanıklar müdafilerince süresinde temyiz edilmesi karşısında hükümde temyiz süresinin yanlış gösterilmesi esasa etkili görülmemiştir.
A. Sanık ... Hakkında Katılan ...'ye Karşı Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
1. Katılanın av tüfeği ile yakın mesafeden sol bacak ayak bileğinin 10 cm. yukarısında subtotal amputasyon olacak, tibia-fibula tip 3C açık kemik kırıklarının yaşam fonksiyonlarına etkisinin 6. Derece (ağır) ve duyu ya da organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda; 5237 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması sırasında teşebbüsün ulaştığı aşama ile meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığına göre makul sınır ile üst sınır arasında bir ceza tayini yerine 12 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından ve kazanılmış hak nedeniyle infaz edilecek ceza miktarıda değişmeyeceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Sanık ... hakkında katılan ...'ye karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulduğu sırada; 5237 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca (1/6) oranında indirim yapılırken 10 yıl hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 10 yıl 6 ay hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuş ise de söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
3. İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, suçta kullanılan araç, hedef alınan bölge ile engel nedenin varlığı nazara alındığında suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, mevcut delillerin hukuka uygun ve hüküm kurmaya yeterli olması nedeniyle eksik inceleme bulunmadığı, infaz edilecek ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alındığı anlaşıldığından temyiz sebeplerinin incelenmesinde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanıklar ... ve ... Hakkında Maktule Yönelik Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden;
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, takdiri indirim hükümlerinin yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulandığı anlaşıldığından bozma nedenleri dışında hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Tüm dosya kapsamına göre olay tarihinde maktul ve sanık ... arasında yaşanan kavgalar sonucunda maktul ve katılan ...'nin yaya olarak sanıkları aradıkları esnada içinde diğer sanıklar ..., ... ve... ...'nun olduğu ve sanık ...'ın kullandığı araç ile karşılaştıkları, sanık ...'ın elinde poşete sarılı tabanca ile araçtan indiği ve katılan ... ile boğuşmaya başladıkları, ... ve ...'nin kavga ederken ...'in de kavgaya müdahale ettiği ve...
Zileli'nin kafasına vurduğu, bu sırada maktulün sanıklar... ... ve... tarafından ateşli silahla vurulduğu anlaşılmakla, sanıklar ... ve ...'ın asli failler... ... ve ... ile aynı araç içerisinde olay yerine silahlı şekilde gelmeleri, maktulün arkadaşı...'in olaya müdahalesini engellemeleri, birlikte olay yerinden kaçmaları şeklindeki hareketleriyle suçun işlenmesi sırasında asli faillerin yanında olmaları suretiyle yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdıkları anlaşılmakla, "yardım eden" sıfatıyla 5237 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi uyarınca cezalandırılmaları yerine, iştirakin derecesinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde 5237 sayılı Kanun'un 37 nci maddesi uyarınca fail sıfatıyla cezalandırılmalarına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Katılanlar Vekilinin Vekalet Ücretine Yönelen Temyiz İstemi Yönünden
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılanlar lehine, sanıklar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık ... Hakkında Katılan ...'ye Karşı Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde yer alan (A-2) bendinde açıklanan nedenle sanık ... müdafiinin temyiz istemi fazla ceza tayini yönünden yerinde görüldüğünden Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2023 tarihli ve 2022/197 Esas, 2023/105 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmün 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının uygulanmasına ilişkin fıkrasından "10 yıl 6 ay" ibaresinin çıkarılıp yerine "10 yıl" ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B. Sanıklar ... ve ... Hakkında Maktule Yönelik Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden;
Gerekçenin (B-2) ve (C) bentlerinde açıklanan nedenlerle katılanlar vekili ile sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri sanıkların kasten öldürme suçundan yardım eden olarak cezalandırılmaları gerektiği ve vekalet ücreti yönlerinden yerinde görüldüğünden Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2023 tarihli ve 2022/197 Esas, 2023/105 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, sanık ... yönünden oy birliğiyle, sanık ... yönünden sayın Üye ...'ın sanığın kasten öldürme suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğine yönelen karşı oyu ve oy çokluğuyla BOZULMASINA,
Sanıklara hükmolunan cezaların miktarı ve sanıkların tutuklulukta geçirdiği süreler dikkate alınarak sanıklar müdafiilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.03.2024 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Dairede incelemesi yapılan davada hukuki uyuşmazlık konusu olan husus sanıklardan ...'in maktule yönelik eyleminin hangi vasfı kazanacağı yolundadır.
Olay saati saat 03.00 civarı olup bunun öncesinde esasen gece yarısına doğru inceleme dışı sanık ... ile maktul arasında bir gerginlik yaşanmış bunun üzerine ..., ... ve ... maktulün kahvehanesine doğru ateş etmişler işte sanık ... bu olaydan da 20 dakika sonra tabanca ile yine kahvehanenin oraya gelip ateş etmiş ve ... isimli şahıs yaralanmıştır.
Bu olay kapandıktan sonra maktul ve ... bir taksi ile saat 03.00 civarlarında hem kendi evlerine yakın olan hem de sanık kardeşlerin muhiti sayılan yerlere gelmişler taksiden inmişler ve ...'i aramaya başlamışlardır. Bundan sonraki olayın örgüsü beyanlar ve kabul şu şekildedir;
Maktul ve... yaya olarak ...'i ararken sanık ...'a ait olan ... marka araçla ..., ..., ... ... kardeşler ile diğer sanık ... ... araçla gelmişler ve karşı tarafı görünce araçtan inmişlerdir.
...'ın elinde tabanca olduğu yolunda bir tereddüt yoktur.
... ... ye ateş etmiş bu sırada ... ...'ın kendisine daha fazla ateş etmesini engellemek için tabancayı tutmuş ikisi birlikte yerde yuvarlanmaya başlamışlardır.
Bu sırada maktul ... ara sokağa doğru kaçmaya başlamış maktulü ..., ... ve ... takip ederek koşmaya başlamıştır. Bu sırada tüfek...'in elindedir.
Kovalamaca sonunda...'in ateşlediği tüfek ile ... ölmüştür.
Maktulü öldüren ..., ... ve ... arabanın yanına döndüklerinde ... ile ... halen yerde boğuşmaktadır.
Bunu gören... ... ilk önce tüfeğin dipçiği ile ...'nin kafasına vurmuş ardından onun ayak bileğine doğru ateş ederek ayağının kopmasına sebebiyet vermiştir.
Bu olay zinciri çerçevesinde sanık tarafı veya özellikle...'i aramaya ve hesap sormaya gelen maktul ve ...'dir. İlk temasta ... ile... birbirlerine fiziksel olarak sarılıp yerde kavga etmeye başlamışlardır. İşte diğer üç kişi bu esnada kaçmakta olan ...'i takip etmiş ve maktul bu aşamada ölmüştür. Dolayısıyla olayın seyri ...'ın baskına giden tarafta olmaması ... öldürüldüğü sırada onun... ile arbedeye devam ediyor olması ve ilk başta da zaten...'e tabanca ile ateş etmesi ve en başta da gerginliğin ...'la değil ve fakat... ile karşı taraf arasında başlaması dikkate alındığında örgütten de bir dava veya suçlama olmadığına göre ...'in maktulün ölümünden herhangi bir iştirak düzeyinde sorumlu tutulması mümkün değildir.
Bu gerekçelerle ...'in maktulün ölümünden TCK'nin 39 uncu madde kapsamında sorumlu olduğu yolunda bozma yönünde görüş açıklayan Sayın çoğunluğa iştirak etmiyorum.