"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/924 E., 2023/325 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanun’un (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 260. maddesinin 1. fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.09.2015 tarihli ve 2015/586 Esas, 2015/733 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin, 22.04.2021 tarihli ve 2019/1671 Esas, 2021/12057 Karar sayılı ilâmı ile ''sonradan yürürlüğe giren lehe kanunun uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi'' nedeniyle bozulmuştur.
2. Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.03.2023 tarihli ve 2022/924 Esas, 2023/325 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kardeşi kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86. maddesinin 2. fıkrası, 86. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi, 29. maddesinin 1. fıkrası, 62. maddesinin birinci fıkrası, 58. maddesinin 1. fıkrası ve 53. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi özetle; eksik incelemeye ve lehine hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Mağdur ve sanığın kardeş oldukları, mağdurun zaman zaman evden kaçtığı, olay tarihinde mağdurun arkadaşının kahvaltıya gelmesine sinirlenen mağdurun babası ile mağdurun tartıştıkları, daha sonra sanığın da tartışmaya dahil olduğu ve mağduru basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı kabul edilmiştir.
2. Sanık hakkında tekerrüre esas kabul edilen Adli Sicil Kaydında yazılı Sungurlu Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.02.2010 tarihli, 2009/271 Esas, 2010/46 Karar sayılı kararına konu suçu işlediği sırada sanığın çocuk olması nedeniyle tekerrüre esas olmadığı, sanığın tekerrüre esas başkaca ilamı bulunmamakla sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi hukuka aykırı bulunmuşsa da bu aykırılığın Yargıtay tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.
3. Sanığın eylemini bıçakla gerçekleştirdiği halde TCK'nin 86. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinin uygulanmaması aleyhe temyiz talebi olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4. İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükmün denetime olanak verecek şekilde yeterli gerekçeyi içerdiği, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sanığın eyleminin kardeşi kasten yaralama suçunu oluşturduğuna dair takdir ve değerlendirmede isabetsizlik görülmediği, mağdurdan sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz veya eylem bulunmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla sanığın temyiz diğer istemleri yerinde görülmemiş, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe başlığı altında (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden Mardin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.03.2023 tarihli ve 2022/924 Esas, 2023/325 Karar sayılı kararının 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan "Sanığın adli sicil kaydında mevcut Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/271 Esas, 2010/46 Karar sayılı ilamı ile 6 ay 20 gün hapis cezasına mahkum olduğunun anlaşılması ve tekerrür süresi içerisinde yeniden yargılamaya konu kasıtlı suçu işlemiş olması nedeniyle hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK'nin 58/6. maddesi gereği mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58/6 ve 7. maddeleri ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108/4. maddesi gereği cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına'' cümlesinin hükümden çıkarılması suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.06.2024 tarihinde karar verildi.