"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/960 E., 2023/599 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Kısmi ret, kısmi temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
1. Sanık hakkında Yüksel'e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/2-d maddesi uyarınca kesin, temyiz edilemez olduğu anlaşılmıştır.
2. Sanık hakkında ...'e yönelik kasten yaralama suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun'un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08.02.2019 tarihli ve 2018/44 Esas, 2019/69 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan ...'e yönelik kasten yaralama suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 53/1, 58. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 17.04.2023 tarihli ve 2020/960 Esas, 2023/599 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun'un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; mahkûmiyetin hatalı olduğuna, ceza miktarına, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Amca yeğen olan katılanların işlettiği markete müşteri olarak gelen sanığın bir kadını rahatsız ettiği iddiasıyla uyarılıp marketten dışarı çıkartıldığı, kısa bir süre sonra bıçakla olay yerine gelen sanığın katılan ...'i sol sırta 7-8. kotlar hizasından ve sol boyun kısmından bıçakladığı neticesinde hayati tehlike meydana gelecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, katılan ...'ten kaynaklanan haksız bir söz ya da eylem bulunmadığından sanık lehine haksız tahrik indiriminin uygulanma koşullarının oluşmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Dosya içeriğine göre; sanık ...'in katılanların işlettiği market içinde yaşadığı ilk tartışma sonrası bıçak temin ederek tekrar markete geldiği, arkası dönük halde bulunan katılan ...'e yönelip sırt bölgesini hedef alarak şiddetli bir şekilde bıçakla vurduğu, bu darbe sonucu sol 7-8. kotlar hizasından hemopnömotoraksa neden olacak şekilde katılanı yaraladığı, yüzünü döndüğünde de boyun sol kısmından bıçakladığı, katılan ...'in yere düşmesi ile eylemini gerçekleştirdiği düşüncesi ile sanığın kaçarak uzaklaştığı olayda; elverişli vasıta, suçun işleniş şekli, darbe sayısı, hedef alınan vücut bölgesi, yaralanmanın yeri ve niteliği ile eyleme son veriliş şekli dikkate alındığında, sanığın işlemeyi kastettiği öldürme suçunu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı dikkate alınarak sanığın eyleme bağlı kastının öldürmeye yönelik olduğu ve kasten öldürme suçuna teşebbüsten cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
1. Sanık hakkında Yüksel'e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı Kanun'un 286/2-d maddesinde yer verilen; “… ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
2. Sanık hakkında ...'e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Gerekçe bölümünde açıklanan "suç vasfının hatalı belirlenmesi" nedeniyle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 17.04.2023 tarihli ve 2020/960 Esas, 2023/599 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 307/5 maddesi gereği sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.12.2024 tarihinde karar verildi.