"İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/653 E., 2024/7 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bozma üzerine verilen Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.02.2022 tarihli ve 2021/943 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 14.06.2023 tarihli ve 2023/4203 Esas, 2023/4174 Karar sayılı ilâmı ile uzlaşma usûlünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, kabul ve uygulamaya göre de sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilmesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozma ilâmı üzerine Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.01.2024 tarihli ve 2023/653 Esas, 2024/7 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 37/1, 86/2, 62/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca erteli 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine, ihbar edilen dosyanın ilgili mahkemesinden istenerek hükmün açıklanması şartlarının oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiğine, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi ve bu konudaki gerekçenin açıklanmamasının hukuka aykırı olduğuna, sanık lehine hükümlerin uygulanması gerektiğine ve vesaire ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.Taksi şoförlüğü yapan sanığın, daha önce uyardığı ve çeşitli kurumlara da başvurularda bulunarak engellemeye çalıştığı korsan taksicilik yapan şikayetçi...'ın, olay tarihinde kendi çalıştığı durağa gelmesi üzerine haklarındaki hükümler kesinleşen diğer sanıklar ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak, yumrukla vurmak suretiyle...'ı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, eksik incelemenin bulunmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği, bu suçtan verilen kararın kesinleştiği, hükmün açıklanması koşullarının gerçekleştiği, 5237 sayılı Kanun'un 50/2. maddesi gereği sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği, sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek erteleme ve sanık lehine takdiri indirim hükümlerinin uygulandığı, sanık lehine uygulanabilecek başkaca lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.01.2024 tarihli ve 2023/653 Esas, 2024/7 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate
alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.09.2024 tarihinde karar verildi.