Logo

1. Ceza Dairesi2024/3083 E. 2024/5654 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan hüküm giyen sanık hakkında yapılan yargılamada, mağdurun görme kaybı ile sanığın eylemi arasında illiyet bağının olup olmadığının yeterince araştırılıp araştırılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından gerçekleştirilen eylem ile mağdurun görme kaybı arasında illiyet bağının olup olmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadan, tek hekimli rapora dayanılarak hüküm kurulması, eksik inceleme sonucu hükümde hukuka aykırılık yarattığı gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

SAYISI : 2022/988 E., 2022/1673 K.

SUÇA SÜRÜKLENEN

ÇOCUK : ...

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜMLER: İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı, temyiz isteminin reddine dair ek karar

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Kısmi onama, kısmi bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen asıl ve ek kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.01.2022 tarihli ve 2020/258 Esas, 2022/37 Karar sayılı kararı ile,

a. Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 6 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b. Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun' un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,

karar verilmiştir.

2.... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 24.05.2022 tarihli ve 2022/988 Esas, 2022/1673 Karar sayılı kararı ile sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik suça sürüklenen çocuk ve sanık müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3.... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 30.06.2022 tarihli ve 2022/988 Esas, 2022/1673 Karar Sayılı Ek Kararı ile,

Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği “temyizi kabil olmamasından dolayı reddine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Suça sürüklenen çocuk ve sanık müdafilerinin temyiz istemi özetle, meşru savunma hükümlerinin uygulanması gerektiğine, eksik araştırmaya, mahkûmiyete yeter delil bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğine, haksız tahrik indirim oranına, cezanın fazla tayin edildiğine, suça sürüklenen çocuğun mahkûmiyetine yeter delil bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Suça sürüklenen çocuk ...'ın sanık ...'ın yeğeni olduğu ve katılan ile aynı mahallede oturdukları, suç tarihinde sanık ...'ın trafikte seyir halinde olduğu sırada katılanın yoldan karşıya geçtiği, sanığın iddiasına göre burada katılanın el kol hareketi yaptığı, ardından katılanın kahvehaneye gittiği, sanığın da katılanın yanına geldiği, yaşanan tartışmada sanığın eliyle vurmak suretiyle katılanı yaraladığı ve başka kahvehaneye giderek oturduğu, aradan bir süre geçince katılanın sanığın yanına giderek yumrukla vurmaya başladığı tarafların çevrede bulunanlar tarafından ayrıldıkları sanığın bu olayda basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, katılanın sanığı darp ettikten sonra tekrar kendi oturduğu kahvehaneye döndüğü, aradan bir süre geçince bu kez yine sanığın yanında suça sürüklenen çocuk ... olduğu halde katılanın bulunduğu yere gelerek elindeki sopayla, suça sürüklenen çocuğun ise ele geçirilemeyen ancak beyanlarda muşta olarak ifade edilen künt cisimle vurmak suretiyle, katılanın sol gözünde görme kaybı oluşturacak ve duyularından veya organlarından birinin işlevini sürekli yitirmesine neden olacak biçimde iştirak halinde kasten yaralama suçunu işledikleri anlaşılan olayda,

2. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi yönünden,

5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “... temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş ise …, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz istemi yerinde görülmediğinden, ek kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteği yerinde görülmemiştir.

3. Sanık müdafinin temyiz istemi yönünden,

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, meşru savunma koşullarının oluşmadığı, ilk haksız hareketin kimden geldiği tespit edilemediğinden asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği anlaşıldığından, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.a. Katılan ...'ın olaydan önce iş kazası nedeni ile tedavi gördüğünün anlaşılması ve sanık müdafi tarafından katılanın görme kaybının olayla illiyet bağı bulunmadığının iddia edilmesi karşısında, katılanın mevcut raporları ile beraber temin edilecek hastane evrakları ile birlikte sevk edileceği... Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesinden sanığın eylemi ile katılanın görme kaybı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınması gerektiği gözetilmeksizin, 09.10.2020 tarihli Adli Tıp Şube Müdürlüğünden alınan tek hekimli rapora itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.

IV. KARAR

A. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafinin Temyiz İstemi Yönünden

Gerekçe bölümünde (2) bendinde açıklanan nedenle... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 30.06.2022 tarihli ve 2022/988 Esas, 2022/1673 Karar sayılı ek kararında herhangi bir

hukuka aykırılık görülmediğinden suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun'un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

B. Sanık Müdafinin Temyiz İstemi Yönünden

Gerekçe bölümünde (3.a.) bendinde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi eksik araştırma yönünden yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 24.05.2022 tarihli ve 2022/988 Esas, 2022/1673 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.09.2024 tarihinde karar verildi.