"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/1853 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından Bakırköy 1. İnfaz Hâkimliğinin 27.04.2022 tarihli ve 2022/3632 Esas, 2022/3778 Karar sayılı içtima kararıyla 5 yıl 15 ay hapis cezasına hükümlü ...'un, bu cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine dair Bakırköy 5. İnfaz Hâkimliğinin 24.08.2022 tarihli ve 2022/7119 Esas, 2022/7101 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün yasal süre içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle anılan kararın kaldırılarak açık ceza infaz kurumuna iade edilmesine dair İstanbul 2. İnfaz Hâkimliğinin 22.09.2023 tarihli ve 2023/7325 Esas, 2023/7784 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2023 tarihli ve 2023/1853 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 26.03.2024 tarihli ve 94660652-105-34-2273-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/37737 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/37737 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5275 sayılı Kanun'un geçici 10/1 inci maddesinde yer alan, "31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır. " şeklindeki düzenleme gözetilerek,
Dosya kapsamına göre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29.04.2022 tarihli ve 2022/1-10186 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün Bakırköy 1. İnfaz Hâkimliğinin 27.04.2022 tarihli ve 2022/3632 Esas, 2022/3778 Karar sayılı içtima kararı ile verilen 5 yıl 15 ay hapis cezasının infazına 29.04.2022 tarihinde başlandığı, koşullu salıverilme tarihinin 09.06.2025, bihakkın tahliye tarihinin ise 22.07.2028 olduğu,
Hükümlünün kalan cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, hükümlünün 30.09.2022 tarihi itibariyle (yeniden izinli sayılmasına ilişkin herhangi bir karar alınması halinde bu tarih itibariyle) 5 gün içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmemesi halinde açık ceza infaz kurumuna gönderileceğine dair Bakırköy 5. İnfaz Hâkimliğinin 24.08.2022 tarihli kararının hükümlünün yokluğunda verildiği anlaşılmakla;
Her ne kadar İstanbul 2. İnfaz Hâkimliğinin 22.09.2023 tarihli kararı ile hükümlünün yasal süre içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediğinden bahisle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de,
Hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle tahliyesine dair Bakırköy 5. İnfaz Hâkimliğinin 24.08.2022 tarihli ve 2022/7119 Esas, 2022/7101 Karar sayılı kararının 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair bir tebligatın dosya içerisinde bulunmadığı nazara alındığında,
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/10167 Esas, 2021/12656 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, koşullu salıverme tarihine kadar kalan cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine yönelik hakimlik kararının hükümlüye tebliğ edilmesinde zaruret bulunduğu halde, anılan kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve dolayısıyla hükümlü hakkında itiraza tabi olarak verilen denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın kesinleşmediği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün
Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 7242 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası;
(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere ondokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.
3. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin birinci fıkrası;
(1) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Hükümlünün, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen ve kesinleşen 5 yıl 15 ay hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen 29.04.2022 tarihli ve 2022/1-10186 sayılı müddetnameye göre, 29.04.2022 tarihinde cezasını infaz etmek üzere ceza infaz kurumuna alındığı ve 30.05.2022 tarihinde 5275 sayılı Kanun'un Geçici 9 uncu maddesi gereğince Covid-19 iznine çıkarıldığı, şartla tahliye tarihi 09.06.2025 olan hükümlü hakkında izinde bulunduğu sırada İnfaz Hakimliğinin 24.08.2022 tarihli ve 2022/7119 Dosya, 2022/7101 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği anlaşılmaktadır.
5. İnfaz Hakimliğince şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine karar verilen hükümlünün, 5275 sayılı Kanunun’un geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kuruma dönme zorunluluğu olduğu görülmektedir.
6. Dosya içerisinde, Bakırköy Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve hükümlüye tebliğ edilmesi gereken, hükümlünün izin belgesinin dosya içerisine alınması ve hükümlünün yokluğunda denetimli serbestlik kararı verilmiş olsa da denetimli serbestlik kararının
kendisine tebliğ edilmemiş olma ihtimaline binaen izin belgesinde gösterilen izin bitim tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna müracaat edip etmediğinin ve müracaat etti ise ne gibi işlem yapıldığının araştırılmasında zorunluluk bulunmaktadır.
7. Ayrıca Bakırköy Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve hükümlünün 29.08.2022 tarihine kadar İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiğine dair “24.08.2022 tarihli ve 2022/4912 sayılı Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne Nakil ve Tebliğ Tebellüğ Belgesinin” hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte tebliğ edildiği, ayrıca hükümlünün UYAP sisteminde kayıtlı GSM numarasına cezasının infaz durumu ile ilgili SMS gönderilip gönderilmediği, gönderildi ise hangi tarihte gönderildiği araştırılmaksızın, eksik inceleme sonucu verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 25.10.2023 tarihli ve 2023/1853 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.06.2024 tarihinde karar verildi.