"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/864 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Silahla tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından Bergama İnfaz Hâkimliğinin 14.12.2021 tarihli ve 2021/2178 Esas, 2021/2193 Karar sayılı içtima kararı ile 2 yıl 11 ay hapis cezasına hükümlü ...'in, bu cezasının infazı sırasında, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanması suretiyle infazına ilişkin Bergama İnfaz Hâkimliğinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/2238 Esas, 2021/2247 Karar sayılı kararını takiben, Bergama Cumhuriyet Başşsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 01.08.2021 tarihli ve 2021/651 sayılı yazısı ile hükümlünün denetim süresi içinde 12.04.2022 tarihinde işlemiş olduğu kasıtlı suç nedeniyle 08.07.2022 tarihinde kamu davası açıldığından bahisle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesi talep edilmesi üzerine yapılan inceleme sonunda, hükümlünün Covid 19 tedbirleri kapsamında izne gönderilmiş olması sebebiyle denetimli serbestlik uygulaması henüz başlamadan önce hükümlü tarafından suç işlendiği gerekçesiyle söz konusu talebin reddine dair Bergama İnfaz Hâkimliğinin 20.09.2022 tarihli ve 2022/1913 Esas, 2022/2041 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli ve 2022/864 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 19.03.2024 tarihli ve 94660652-105-35-32791-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/37720 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/37720 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"İnfaz dosyası kapsamına göre, Bergama Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.11.2021 tarihli ve 2021/3751 sayılı müddetname uyarınca, hükümlünün Bergama İnfaz Hâkimliğinin 14.12.2021 tarihli ve 2021/2178 Esas, 2021/2193 Karar sayılı kararı ile içtima edilen 2 yıl 11 ay hapis cezasının infazına 14.12.2021 tarihinde başlandığı, koşullu salıverilme tarihinin 18.11.2023, bihakkın tahliye tarihinin ise 06.11.2024 olduğu,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 6 ncı maddesinde düzenlenen Covid-19 izni kapsamında izinli olduğu esnada, Bergama İnfaz Hâkimliğinin 21.12.2021 tarihli kararı ile kalan cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği,
UYAP kayıtlarına göre, denetimli serbestlik kararı uygulanmaya başladıktan sonra 12.04.2022 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ilişkin olarak Bergama Cumhuriyet Başsavcılığınca 01.07.2022 tarihli ve 2022/1994 soruşturma sayılı iddianamenin düzenlendiği, anılan iddianame üzerine Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/338 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın başladığının tespit edilmesi üzerine Bergama Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hükümlünün açık ceza infaz kurumuna iadesinin istenildiği,
Bergama İnfaz Hâkimliğinin 20.09.2022 tarihli kararı ile her ne kadar hükümlü hakkında denetimli serbestlik kararı devam etmekte iken kasıtlı bir suçtan kamu davası açılmış ise de, hükümlünün Covid 19 tedbirleri kapsamında izne gönderildiği, izin süresinin 31.07.2023 tarihine kadar uzatılması nedeniyle hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanamadığı, Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/338 Esasına kayden açılan kamu davasının suç tarihinin 12.04.2022 olduğu, bu tarih itibariyle hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmadığından hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiği anlaşılmış ise de,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 9/5 inci maddesinde yer alan, "Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere yedi kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır." şeklindeki ve 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinde yer alan, "(7) (Yeniden Düzenleme:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya
başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, 5275 sayılı Kanun'un geçici 9/5 inci maddesi uyarınca Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlülerin 31.05.2020 tarihine kadar izinli sayıldığı ve salgının devam etmesi hâlinde bu sürenin Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere yedi kez uzatılabileceğinin belirtildiği ve anılan düzenleme uyarınca Adalet Bakanlığınca söz konusu sürenin 2 aylık sürelerle uzatıldığı hususları ile,
5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinde yer alan, " ... cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir ... " şeklindeki, denetim süresi içerisinde işlenen suçtan dolayı hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderileceğine ilişkin amir hükmü birlikte değerlendirildiğinde, Covid-19 izinli sayılanlar hakkında 5275 sayılı Kanun'un 95 ve 97 nci madde hükümlerinin uygulanacağı, bu itibarla Covid-19 sebebiyle izinli sayılan hükümlülerin izinde geçirdikleri sürenin infazdan sayılacağı hususunda hiçbir duraksamanın bulunmadığı,
Somut olayda, hükümlü hakkında Bergama İnfaz Hâkimliğinin 21.12.2021 tarihli denetimli serbestlik kararı uygulanmaya başladıktan sonra 12.04.2022 tarihinde işlemiş olduğu suça ilişkin olarak Bergama Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01.07.2022 tarihli iddianame ile Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış olan kamu davasında yargılamanın başlamış olduğu ve hükümlünün kamu davasının açıldığı tarihe kadar denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği hususu dikkate alındığında, 5275 sayılı Kanun’un 105/A-7 nci maddesinin 1 inci cümlesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olan hükümlü hakkında denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191 inci maddesinin (1) inci fıkrası;
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
3. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin konu ile ilgili yedinci fıkrası;
“(7) (Yeniden Düzenleme:14.4.2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen içtimalı 2 yıl 11 ay hapis cezasının infazına 14.12.2021 tarihinde başlandığı, 21.12.2021 tarihli İnfaz Hakimliğinin kararı ile hükümlünün cezasının şartla tahliye tarihi olan 18.11.2023 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, hükümlünün Covid 19 sebebiyle izinli sayıldığı dönemde 12.04.2022 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan cezalandırılması istemi ile 07.07.2022 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, hükümlü hakkında dava açıldığını öğrenen yetkili ve görevli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu’nun kararını da ekleyerek hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun cezasının alt sınırının bir yıldan fazla olduğu gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İnfaz Hakimliğine gönderdiği anlaşılmaktadır.
5. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilecektir.
6. Somut olayda, hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen, denetimli serbestlik altında bulunacağı süre içerisinde uyması gereken kural ve yükümlülükler kendisine tebliğ edilen hükümlünün, Covid-19 sebebiyle izinde geçirdiği sürenin infazından sayılması nedeniyle infazının denetimli serbestlik tedbiri kapsamında devam ettiğinin kabulü gerektiği ve şartla tahliye tarihinden önce işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıldan daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olmasından dolayı, 5275 sayılı Kanunu’nun 105/A maddesinin yedinci fıkrasına göre hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edilmesi ya da hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi konusunda İnfaz hakimliğinin kendisine tanınan takdir hakkını kullanarak yasal ve yeterli gerekçesini de göstermek suretiyle bir karar vermesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına başlanmadığından bahisle verdiği karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu sebeple yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bergama Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.11.2022 tarihli ve 2022/864 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2024 tarihinde karar verildi.