Logo

1. Ceza Dairesi2024/367 E. 2024/4083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten mi yoksa bilinçli taksirle mi öldürdüğüne ilişkin yerel mahkeme kararının olası kast yerine bilinçli taksir yönünde bozulmasına dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tabancanın ateş alabileceğini öngörmesine rağmen temizleme eylemi sırasında dikkatsiz davranması ve sonucu kabullenmesi, ayrıca suç aleti olan tabancayı ortadan kaldırması gibi eylemlerinin olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2022/1248 E., 2022/1427 K.

SUÇ : Kasten öldürme

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi

İTİRAZA KONU KARAR : Bozma

İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 21.11.2023 tarihli ve 2023/1002 Esas, 2023/7054 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.01.2024 tarihli ve 2022/162099 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308/1. maddesinde belirtilen kanunî süresinde yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu özetle, sanık ile maktulün samimi arkadaş oldukları ve aralarında öldürmeyi gerektirecek bir husumet bulunmadığı, olay sırasında aralarında bir tartışma ve kavga yaşandığına ilişkin delil mevcut olmadığı, tabancanın istemsiz bir şekilde ateş alması sonucu karşısında bulunan maktulün çene alt bölgesinden giren bir mermi isabeti sonucunda öldüğü anlaşılan olayda, sanığın tabancanın ateş alabileceğini öngörmesine rağmen bilinçli olarak, belli bir basınçla tetiğe basıp ateşlediği ve muhtemel neticeleri göze alıp kabullendiği hususlarının şüpheli kaldığı, ancak, sanığın tabancanın dolu olabileceğini ve ateş alması durumunda hemen yakınında bulunan arkadaşının isabet alıp yaralanabileceğini ve ölebileceğini öngörmesine rağmen tabancanın tozunu aldığı sırada dikkatsiz ve özensiz davranması sonucunda tabancanın istemi dışında ateş alması sonucunda olayın meydana geldiği nazara alındığında, eylemin bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğuna ilişkindir.

II. GEREKÇE

Sanığın çocukluk arkadaşı olan maktulü ev taşıma işlerine yardımcı olması amacıyla ikametine çağırdığı, maktulün de kendi isteği ile sanığa ait ikamete geldiği, aralarında önceye dayalı herhangi bir husumet bulunmadığının tanıkların beyanları ile sabit olduğu, sanığın aksi kanıtlanamayan savunmasına göre, eşyaların arasında tozlanmış halde gördüğü tabancayı eline alıp çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için üst kısmını çektiği ardından tişörtüyle silerek temizlediği esnada silahın birden ateş aldığını belirttiği, maktul tabanca ile vurulduktan sonra sanığın koluna girerek maktulü asfalta kadar götürüp çevredekilerden yardım isteğinde bulunduğu, havlu yardımı ile maktulün yarasına tampon yaptığı, bir yandan da ''..kardeşim gitme, bir şey yok, korkma, sana bir şey olmayacak..'' şeklinde söylemlerde bulunduğunun tanık Turan Gö..'in beyanı ile doğrulandığı, sanığın maktulü doğrudan hedef almadığı, ancak silah elinde iken maktulün odaya girdiğini gördüğü, Kriminal Polis Laboratuvarlarının yerleşmiş uygulamalarına göre, de; silahın horozu kurulu iken tetiğe 0,91 kg basınç kuvveti, horozu kurulu değilken 3.374 kg basınç kuvveti uygulanması gerektiği, sanığın eylemleri ile maktulün bulunduğu konum, aradaki mesafe ve mermi giriş açısı nazara alındığında, tabancanın ateş alıp maktulün vurulabileceğini öngörmesine rağmen sonucu kabullenerek eylemini gerçekleştirdiği ve suçta kullandığı tabancayı bilinmeyen bir yere atmak suretiyle suçu gizlemeye yönelik davranışlarda bulunduğu anlaşılmakla, sanık hakkında olası kastla öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerektiğine ilişkin Dairemizin 21.11.2023 tarihli kararında isabetsizlik görülmemiş,

bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR

1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy birliğiyle REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308/3. maddesi uyarınca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 21.11.2023 tarihli ve 2023/1002 Esas, 2023/7054 Karar sayılı bozma kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.06.2024 tarihinde karar verildi.