"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SAYISI : 2024/388 E., 2024/325 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Temyiz başvurularının esastan reddi ile hükmün onanması
Yargıtay bozması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Eskişehir 9.Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.12.2019 tarihli ve 2019/253 Esas, 2019/1965 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 24.12.2021 tarihli ve 2020/164 Esas, 2021/2909 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun'un 280/1-g maddesi uyarınca kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmıştır.
2.Hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 10.01.2024 tarihli ve 2022/12888 Esas, 2024/145 Karar sayılı kararı ile "sanık hakkında alt sınırdan makul ölçüde uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayini" nedeniyle bozulmasına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 15.03.2024 tarihli ve 2024/388 Esas, 2024/325 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 87/2-b, 53.maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında az ceza verildiğine,
2.Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; öncelikle suç kastı bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesinin hatalı olduğuna, takdiri indirimin uygulanmasını talep ettiklerine ilişkindir.
III.GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, katılandan kaynaklanan haksız bir söz ya da eylem bulunmadığından sanık lehine haksız tahrik indiriminin uygulanma koşullarının oluşmadığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanığın eylemi ile orantılı şekilde ceza tayin edildiği, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmadığı anlaşıldığından, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 15.03.2024 tarihli ve 2024/388 Esas, 2024/325 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ne, Yargıtay ilamın bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.03.2025 tarihinde karar verildi.