"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2024/904 E., 2024/747 K.
SUÇ : Kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.02.2024 tarihli ve 2023/342 Esas, 2024/98 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 87/4-1. cümle ve 29/1. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 04.04.2024 tarihli ve 2024/904 Esas, 2024/747 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca hak yoksunlukları yönünden eleştirilerek esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle; sanığın kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik ceza tayin edildiğine ilişkindir.
2. Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanığın kasten öldürme suçundan indirim hükümleri uygulanmaksızın en üst hadden cezalandırılması gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Her ne kadar tebliğnamede suç vasfının kasten öldürme olarak kabul edilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulması yönünde görüş bildirilmiş ise de; Mahkemenin suç vasfının kabul ve takdirinde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında haksız tahrik hükümlerin uygulanması ve belirlenen indirim oranında isabetsizlik bulunmadığı, hak yoksunlukları yönünden Bölge Adliye Mahkemesince yapılan eleştirinin isabetli olduğu anlaşıldığından Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilinin anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 04.04.2024 tarihli ve 2024/904 Esas, 2024/747 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.04.2025 tarihinde karar verildi.