Logo

1. Ceza Dairesi2024/499 E. 2024/1041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün adli sicil kaydının silinmesi talebi üzerine mahkemenin, daha önce ertelenen hapis cezası hakkında denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmediği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında verilen cezanın ertelenmesine ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra, mahkemenin dosyayı yeniden ele alarak kamu davasının düşürülmesine karar vermesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığı ve bu kararın yok hükmünde olduğu gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2023 tarihli ve 2023/92 Esas, 2023/215 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231 ... maddesinin onuncu fıkrası uyarınca denetim süresi içerisinde yeni bir kasıtlı suç işlememesi nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 05.09.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.01.2024 tarihli ve 2023/28014 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve KYB-2024/1798 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve KYB-2024/1798 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli kararı ile, '...mahkememizin 2009/138 esas 2010/23 karar sayılı sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabî tutulmasına karar verildiği, sanığın dilekçesi ile hakkında verilen kararın ortadan kaldırılmasını talep etmesi üzerine UYAP üzerinden yapılan incelemede sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı başka bir suç işlemediği anlaşılmakla..' şeklindeki gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de,

Dosya kapsamına göre, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2010 tarihli kararı ile sanığın mahkûmiyetine, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetim süresine tabî tutulmasına karar verilmesine rağmen, Mahkemesince sehven sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesinin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği kabul edilerek, sanığın talebi üzerine, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesi ile aynı Kanun'un 310 uncu maddesinde düzenlenmiştir. 5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309 uncu maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan;

"(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir. Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.

2. Hâkim veya mahkemenin, kovuşturma aşaması sonucunda verdiği karar ya da hüküm, kanun yolu incelemesi ile ortadan kaldırılmadıkça veya yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü söz konusu olmadıkça aynı davaya bakma imkânı olmadığı hâlde, mahkemenin, yeniden dosyayı ele alarak verdiği karar ya da hüküm hukuken geçersizdir. Bu hüküm veya karar, kural olarak olağan kanun yolu olan itiraz, istinaf ve temyiz yoluna konu olamayacağı gibi olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna da konu olamaz.

3. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi” gerektiği kabul edilmiştir.

4. Bu açıklamalar ışığında inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan ... Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.01.2010 tarihli ve 2009/138 Esas, 2010/23 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmolunan 10 ay hapis cezasının, aynı Kanun'un 51 ... maddesini birinci fıkrası uyarınca ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin hükmün onanarak 05.11.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

... Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.01.2010 tarihli ve 2009/138 Esas, 2010/23 Karar sayılı kararının kesinleşmesinden sonra hükümlü tarafından 20.01.2023 tarihli dilekçe ile adlî sicil kaydının silinmesinin talep edilmesi üzerine Mahkemece duruşma açılarak hükümlü hakkında inceleme konusu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde yeni bir kasıtlı suç işlenmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de, anılan düşme kararının, hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde bulunduğu belirlenmiştir.

Şöyle ki, hükümlü hakkında Mahkemece önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmamaktadır. Hükümlü hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği dikkate alındığında infaz aşamasında ancak 5237 sayılı Kanun'un 51 ... maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır." şeklindeki düzenleme gereği cezanın infaz edilmiş sayılabileceği, düşme kararı verilemeyeceği anlaşılmıştır.

5. Hukuken varlık kazanmayan bir kararın kanun yararına bozma istemine konu edilmesi olanaklı değil ise de mevzuatta hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm de bulunmadığından hukuken geçersiz olan kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır.

6. Yukarıda (3) numaralı paragrafta zikredilen YCGK, 2009/206 E., 2009/250 K. sayılı kararında açıklandığı üzere hukuken geçerli olmayan, yok hükmünde olan inceleme konusu kararın kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.02.2024 tarihinde karar verildi.