"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI :2023/292 değişik iş
HÜKÜMLÜ :... Karaalioğlu
İNCELEME KONUSU KARAR :İtirazın reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kasten yaralama suçundan şüpheli ... Karaalioğlu hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 109/3-b maddesi gereğince ikâmet ettiği en yakın İlçe Emniyet Müdürlüğüne haftanın Pazartesi günü düzenli şekilde başvurarak açılacak defterde imzalarının alınması suretiyle adlî kontrol tedbirlerinin uygulanmasına dair İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11.05.2018 tarihli ve 2018/515 değişik iş sayılı kararına karşı şüpheli müdafi tarafından, şüphelinin profesyonel aktif spor hayatının olması ve müsabakalara katıldığından bahisle yapılan itirazın kabulü ile anılan adlî kontrol kararının değiştirilmesine, şüphelinin 5271 sayılı Kanun'un 109/3-f maddesi uyarınca parasal durumu da gözetilerek defaten yatırılmak koşulu ile 20.000,00 Türk lirası güvence bedelinin yatırılması suretiyle adlî kontrol altına alınmasına ilişkin İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.10.2018 tarihli ve 2018/7928 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17.10.2018 tarihli ve 2018/8184 değişik iş sayılı kararını müteakip, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kasten yaralama suçundan 19.07.2019 tarihli ve 2018/95184 soruşturma, 2019/21241 Esas, 2019/33259 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın anılan suçtan mahkûmiyetine dair İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin
03.12.2021 tarihli ve 2019/1167 Esas, 2021/1712 Karar sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin 19.12.2022 tarihli ve 2022/1534 Esas, 2022/3487 Karar sayılı ilâmı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşmesini müteakip, sanık müdafi tarafından güvence bedelinin iadesi yönünde talepte bulunması üzerine, infaz süreci tamamlanmadığından bahisle reddine ilişkin İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2023 tarihli ve 2019/1167 Esas, 2021/1712 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2023 tarihli ve 2023/292 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.01.2024 tarihli ve 94660652-105-34-28012-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve 2024/1797 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve 2024/1797 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, müşteki ... ile aralarında geçen tartışma sırasında müştekiyi yaraladığı somut olayda, ikâmet ettiği en yakın İlçe Emniyet Müdürlüğüne haftanın Pazartesi günü düzenli şekilde başvurarak açılacak defterde imzalarının alınması suretiyle adlî kontrol tedbirlerinin uygulanması kararının kaldırılarak İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.10.2018 tarihli ve 2018/7928 değişik iş sayılı kararı ile, 20.000,00 Türk lirası güvence bedelinin yatırılması suretiyle adlî kontrol altına alınmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan itirazın reddine karar verildiği,
Sanık hakkında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kasten yaralama suçundan 19.07.2019 tarihli ve 2018/95184 Soruşturma, 2019/21241 Esas, 2019/33259 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın anılan suçtan mahkûmiyetine dair İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2021 tarihli ve 2019/1167 Esas, 2021/1712 Karar sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin 19.12.2022 tarihli ve 2022/1534 Esas, 2022/3487 Karar sayılı ilâmı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleştiği,
Sanık müdafi tarafından, güvence bedelinin iadesi yönünde talepte bulunması üzerine, İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2023 tarihli ve 2019/1167 Esas, 2021/1712 Karar sayılı ek kararı ile, infaz süreci tamamlanmadığından bahisle talebin reddine karar verilmesini takiben, anılan ek karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "güvencenin geri verilmesi" başlıklı 115. maddesinde yer alan "(1) Hükümlü, 113 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı bütün yükümlülükleri yerine getirmiş ise güvencenin 113 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendini karşılayan ve aynı maddenin ikinci fıkrasına göre verilecek kararda belirtilen kısmı kendisine geri verilir. (2) Güvencenin, suç mağduruna veya nafaka alacaklısına verilmemiş olan ikinci kısmı, kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararları verildiğinde de şüpheli veya sanığa geri verilir. Aksi hâlde, geçerli mazereti dışında, güvence Devlet Hazinesine gelir yazılır. (3) Hükümlülük hâlinde güvence 113 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan hükümlere göre kullanılır, fazlası geri verilir." şeklindeki düzenleme ile, olağan temyiz kanun yolu incelemesi sırasında Yargıtay (Kapatılan) 22. Ceza Dairesinin 22.12.2015 tarihli ve 2015/17133 Esas, 2015/9423 Karar sayılı kararında yer alan," ... Kefalet parasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 115. maddesi uyarınca cezanın infazına başlandığında iadesi yerine karar kesinleştiğinde iadesine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiş, ... hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA ... " şeklindeki açıklamaları nazara alındığında,
Sanığın anılan suçtan mahkûmiyetine ilişkin İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2021 tarihli ve 2019/1167 Esas, 2021/1712 Karar sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin 19.12.2022 tarihli ve 2022/1534 Esas, 2022/3487 Karar sayılı ilâmı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek 19.12.2022 tarihinde kesinleştiği ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 12.04.2023 tarihli ve 2023/2-10727 sayılı, ceza evine giriş tarihinin 10.04.2023, koşullu salıverilme tarihi 08.07.2024, hak ederek tahliye tarihi 06.10.2025 olan müddetnamenin düzenlenlendiği, anılan müddetnameden de anlaşılacağı üzere hükmün infazına 10.04.2023 tarihinde başlandığı, adlî kontrol tedbirine konu güvence bedelinin iadesi için hükmün infazının tamamlanmasının gerekmediği, hükümlünün de adlî kontrole ilişkin hükmün infazına başlamış olduğu, yukarıda anılan kanunî düzenleme ve içtihat açıklamaları göz önüne alındığında, hükmün infazına başlanıldığında güvence bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Adli Kontrol" başlıklı 109 uncu maddesinin (1) inci fıkrası ile (3) ncü fıkrasının (f) bendi;
Madde 109 – (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/98 md.) Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir.
(3) Adlî kontrol, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir:
f) Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
3. 5271 sayılı Kanun'un "Güvence" başlıklı 113 üncü maddesi;
Madde 113 – (1) Şüpheli veya sanık tarafından gösterilecek güvence, aşağıda yazılı hususların yerine getirilmesini sağlar:
a) Şüpheli veya sanığın bütün usul işlemlerinde, hükmün infazında veya altına alınabileceği diğer yükümlülükleri yerine getirmek üzere hazır bulunması.
b) Aşağıda gösterilen sıraya göre ödemelerin yapılması:
1. Katılanın yaptığı masraflar, suçun neden olduğu zararların giderilmesi ve eski hâle getirme; şüpheli veya sanık nafaka borçlarını ödememeleri nedeniyle kovuşturuluyorlarsa nafaka borçları.
2. Kamusal giderler.
3. Para cezaları.
(2) Şüpheli veya sanığı güvence göstermeye zorunlu kılan kararda, güvencenin karşıladığı kısımlar ayrı ayrı gösterilir.
4. 5271 sayılı Kanun'un "Güvencenin geri verilmesi " başlıklı 115 inci maddesi,
Madde 115 – (1) Hükümlü, 113 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı bütün yükümlülükleri yerine getirmiş ise güvencenin 113 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendini karşılayan ve aynı maddenin ikinci fıkrasına göre verilecek kararda belirtilen kısmı kendisine geri verilir.
(2) Güvencenin, suç mağduruna veya nafaka alacaklısına verilmemiş olan ikinci kısmı, kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararları verildiğinde de şüpheli veya sanığa geri verilir. Aksi hâlde, geçerli mazereti dışında, güvence Devlet Hazinesine gelir yazılır.
(3) Hükümlülük hâlinde güvence 113 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan hükümlere göre kullanılır, fazlası geri verilir.
Şeklinde düzenlenmiştir.
5. Hükümlü hakkında işlediği iddia olunan kasten yaralama suçundan başlatılan soruşturma sırasında, Cumhuriyet savcılığının talebi üzerine Sulh Ceza hakimliği tarafından 5271 sayılı Kanun'un 109. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendi gereğince güvence bedeli yatırılması suretiyle adli kontrol altına alınmasına karar verildiği, hakkında yapılan soruşturma sonucunda kasten yaralama suçundan Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı ve yapılan kovuşturma sonucunda kasten yaralama suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hakkında verilen mahkumiyet kararının 19.12.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
6. Hükümlü hakkında verilen hapis cezasının infazı ile ilgili Cumhuriyet savcılığı tarafından düzenlenen 12.04.2023 tarihli ve 2023/2-10727 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün cezasının infazı amacıyla 10.04.2023 tarihinde ceza infaz kurumuna alındığı, şartla tahliye tarihinin 08.07.2024, bihakkın tahliye tarihinin ise 06.10.2025 olarak belirlendiği görülmektedir.
7. Hakkında verilen mahkumiyet hükmünün infazına başlanmasından sonra hükümlü vekilinin 05.05.2023 tarihli dilekçe ile güvence bedelinin iadesini istediği anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun'un 115. maddesinin 3. fıkrasının da yer alan, "Hükümlülük hâlinde güvence 113 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan hükümlere göre kullanılır, fazlası geri verilir. "hükmü gereğince işlem yapılması ve güvencenin iadesi yönünde karar verilmesi gerekirken, infazın tamamlanmadığından bahisle
reddine karar verilmesi hukuka aykırı olup, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.05.2023 tarihli ve 2023/292 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.02.2025 tarihinde karar verildi.