"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/1019 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kasten öldürme suçundan Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2019 tarihli ve 2018/433 Esas, 2019/140 Karar sayılı kararı ile 17 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ...'ın, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10/2. maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Diyarbakır İnfaz Hâkimliğinin 25.07.2023 tarihli ve 2023/11233 Esas, 2023/11448 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün yasal süre içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle açık ceza infaz kurumuna iade edilmesi talebinin kabulü ile hükümlümün koşullu salıverilme tarihine kadar geçen sürede açık ceza infaz kurumuna iadesine ilişkin Mersin İnfaz Hâkimliğinin 18.08.2023 tarihli ve 2023/9234 Esas, 2023/9257 Karar sayılı kararına karşı hükümlü tarfından yapılan itirazın reddine dair Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2023 tarihli ve 2023/1019 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 14.05.2024 tarihli ve 94660652-105-33-5532-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.05.2024 tarihli ve 2024/56972 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.05.2024 tarihli ve 2024/56972 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Mersin İnfaz Hâkimliğinin 18.08.2023 tarihli ve 2023/9234 Esas, 2023/9257 Karar sayılı kararına ilişkin kesinleşme şerhinin Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2023 tarihli ve 2023/1019 değişik iş sayılı kararı dikkate alınarak düzenlenmiş olması karşısında, aynı konuya ilişkin mercii Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2023 tarihli ve 2023/775 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/2503 Esas, 2018/9186 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasında yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki açıklamalar ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olduğu birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, anılan Kanun'un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkartılıp, çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
Hükümlü hakkında Diyarbakır İnfaz Hâkimliğinin 25.07.2023 tarihli ve 2023/11233 Esas, 2023/11448 Karar sayılı kararı ile cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği ancak anılan denetimli serbestlik kararının hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair bir kaydın dosya içerisinde mevcut olmadığı anlaşılmakla, hükümlünün yasal süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle hükümlünün açık ceza infaz kurumuna iadesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 7242 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası;
(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere ondokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.
3. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları;
(1) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.
(2) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir.
(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca, izinden dönecek hükümlüler ile hakkında denetimli serbestlik kararı verilecek hükümlülere ilişkin hususlar, Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde duyurulur.
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Hükümlünün, 17 yıl 6 ay hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen 23.12.2021 tarihli ve 2021/7-15075 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün 16.12.2021 tarihinde cezasını infaz etmek üzere kapalı ceza infaz kurumuna alındığı, 05.01.2022 tarihinde açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği, şartla tahliye tarihi 30.10.2028 olan hükümlü hakkında İnfaz Hakimliğinin 25.07.2023 tarihli ve 2023/11233 Dosya, 2023/11448 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazına karar verildiği anlaşılmaktadır.
5. İnfaz Hakimliğince şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine karar verilen hükümlünün, yasal süresi içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği gerekçesiyle hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, hükümlünün izin bitim tarihinden sonra
yasal süresi içerisinde Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiğini ve görevli ile görüştüğünü, görevlinin kendisine işlemlerin otomatik olarak yürütüldüğü yönünde bilgi verdiğini, kamera kayıtları incelendiği takdirde müracaat ettiğinin tespit edilebileceğini ayrıca kendi kullandığı cep telefonuna değilde annesinin kullandığı ancak mesaj atıldığı tarihte kapalı olan cep telefonuna mesaj gönderildiğini iddia etmesi karşısında, Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat edip etmediği, etti ise hangi tarihte müracaat ettiğine, hangi numaralı cep telefonuna görevliler tarafından mesaj gönderildiğine ilişkin gerekli araştırmalar yapıldıktan ve hükümlünün savunmasının doğruluğu araştırıldıktan sonra hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
6. Ayrıca hükümlünün Açık Ceza İnfaz Kurumundan Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne nakli sırasında düzenlenmesi gereken "Nakil ve Tebliğ Tebellüğ Belgesinin” düzenlenip düzenlenmediği, düzenlendi ise hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte tebliğ edildiği, ayrıca hükümlünün UYAP sisteminde kayıtlı GSM numarasına cezasının infaz durumu ile ilgili karar tarihinden önce SMS gönderilip gönderilmediği, gönderildi ise hangi tarihte gönderildiği araştırılmaksızın, eksik inceleme sonucu verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeplerle yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.10.2023 tarihli ve 2023/1019 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.09.2024 tarihinde karar verildi.