"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A
B O Z M A
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/238 E., 2019/442 K.
HÜKÜMLÜ :...
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARARLAR : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararların kanun yararına bozulması
Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2019 tarihli ve 2018/238 Esas, 2019/442 Karar sayılı kararı ile;
1. Sanık ... hakkında katılana karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 223/5. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, itiraz edilmeksizin,
2. Hükümlü... hakkında katılana karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 223/5. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 30.11.2019 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştikleri anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 10.03.2022 tarihli ve 2021/14192 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.04.2022 tarihli ve KYB-2022/39247 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.04.2022 tarihli ve KYB-2022/39247 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Mahkemesince yapılan yargılama sonunda hükmün A bendinde sanık ...'ın ismi yazılarak 1, 2, 3 ve 4. alt bentlerde adı geçen sanık hakkında hüküm kurulduğu, hükmün B bendinde ise sanık...'ın ismi yazılarak 1, 2 ve 4. alt bentlerde adı geçen sanık hakkında hüküm kurulduğu halde 3 numaralı alt bentte sanık...'ın ismi yazılması gerekirken, sehven ...'in isminin yazıldığı, söz konusu hatanın yazım hatası olduğu, mahalli mahkemesince düzeltilebileceği gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanıkların, katılan ...'in trafikte yolunu keserek tekme ve yumruklarla kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladıkları olayda; sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun'un 106/2-a, 86/1 ve 87/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
Yargılama sırasında Mahkemesince söz konusu fiilin bir bütün hâlinde 5237 sayılı Kanun'un 223/1. maddesinde düzenlenen kara ulaşım aracının alıkonulması suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanıkların ek savunmaları alındıktan sonra anılan Kanun'un 223/1. maddesi uyarınca mahkûmiyetlerine karar verildiği,
Ayrıca 5237 sayılı Kanun'un 223/5. maddesinde; bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı öngörülmüş olduğu nazara alınarak hükmün gerekçe kısmında, anılan Kanun'un 223/5. maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 86/1 ve 87/3. maddelerinin uygulanacağı belirtildiği halde, hüküm fıkrasında iddia ve kabule aykırı olarak yaralama suçunun silahtan sayılan suç aleti ile işlendiği belirtilip, adı geçen Kanun'un 223/5. maddesi delaletiyle 86/1 ve 86/3-e maddeleri gereğince hüküm tesis edilmek suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmasında
isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.05.2018 tarihli ve 2018/3823 Soruşturma, 2018/931 Esas, 2018/736 İddianame sayılı evrakı ile; olay günü, ......nin kullandığı araçla trafikte seyir halinde giderken,... ve ...nin kullandığı araç tarafından yolunun kesildiği, ......nin... ve ...nin tekme ve yumruklu saldırısına uğradığı, bıçakla tehdit edildiği, sağ ayak 1. proksimal metatars kırığı oluşacak şekilde yaralandığı iddiası ile silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından kamu davası açıldığı tespit edilmiştir.
2. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde silahla tehdit eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 223. maddesinde düzenlenen ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçunu oluşturduğu kabul edilerek buna uygun uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte Mahkemece hükmün gerekçe kısmında kemik kırığına neden olan kasten yaralama eylemleri yönünden 5237 sayılı Kanun'un 223/5. maddesinde yer alan; "(5) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır." şeklinde düzenleme gereği sanık ve hükümlü hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan ayrıca hüküm kurulacağı kabul edilmiştir.
3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükmün gerekçe kısmında sanık... ve hükümlü ...nin katılan ......ye yönelik kasten yaralama eylemleri neticesinde katılanda kemik kırığı oluştuğunun kabul edildiği, bu kabulün katılanın adlî muayene raporu ile kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığının belirlenmesi nedeniyle de doğrulandığı hâlde, hüküm fıkrasında sanık ve hükümlünün cezalarından kırık nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 87/3. maddesi gereği artırım yapılmadan eylemin silahla gerçekleştirildiğinden bahisle 5237 sayılı Kanun'un 86/3-e maddesi gereği artırım yapılması suretiyle çelişkiye neden olunması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
4. Bununla birlikte, sanık... yönünden, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarihli ve 2014/14-103 Esas, 2014/128 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı Kanun'un 223/1. maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından, bu tür kararların kanun yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan da söz edilemeyeceği gözetilmelidir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Sanık... ve hükümlü Ali hakkında katılan ......ye yönelik kasten yaralama suçundan verilen Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2019 tarihli ve 2018/238 Esas, 2019/442 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4-b maddesi uyarınca hükümlü ...nin kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.09.2024 tarihinde karar verildi.