Logo

1. Ceza Dairesi2024/544 E. 2024/4295 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın, kesinleşmiş ve infazı tamamlanmış hapis cezasına dair hükmün tebliğinden 19 yıl sonra yaptığı eski hale getirme ve temyiz taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın infazı tamamlanmış ve tebliğ tarihinde yürürlükte olan mevzuata uygun şekilde kesinleşmiş hükmü, infaz tarihinden yaklaşık 16 yıl sonra temyiz etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve yasal sürelerin çok aşılmış olması gözetilerek eski hale getirme ve temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2002/548 E., 2004/58 K.

SUÇ : Müessir fiil

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret

Sanık ...'ın 03.11.2023 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu, sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın posta yoluyla bilinen son adresine tebliğe çıkarıldığı, ceza infaz kurumunda bulunduğu posta memurunca öğrenilmesi ile tebliğin sevk edilerek, 11.03.2004 tarihinde sanığın başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu Muratlı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda görevli infaz koruma memuruna tebliğ edildiği, görevli infaz koruma memuru tarafından da aynı tarihli tutanakla gerekçeli kararın sanığa tebliğ edildiği ve temyiz edilmeyen kararın kesinleştirildiği, yine Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine; yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca uyarlama yargılaması yapıldığı, Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.02.2007 tarihli 2007/14 Esas 2007/64 Karar sayılı kararı ile, duruşma açılarak ve sanık duruşmada hazır edilerek sanık hakkında 5237 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, Tarsus 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2002/548 Esas 2004/58 Karar sayılı kararındaki hükmün aynen infazına dair kararın sanığın yüzüne karşı

verildiği, sanık hakkında kesinleşip infazına başlanan hapis cezasına dair şartla tahliye kararı verildikten sonra, cezasının adli sicil kaydına yansıdığı şekliyle 21.07.2007 tarihinde infazının tamamlanarak yerine getirildiği, sanığın 03.11.2023 tarihli dilekçesinde karar tarihinde yürürlükte olmayan 5271 sayılı Kanun'un 263. maddesindeki hakkının hatırlatılmadığını ve aynı Kanun'un 35/3 maddesindeki usule uyulmadığını belirtilerek gerekçeli kararının tebliğinden itibaren 19 yılı aşkın süre sonra kararı temyiz ettiği ve eski hale getirme isteminde bulunduğu, sanığın infazı da tamamlanan ve hakkında kurulan hükümlerin tebliğ tarihinde yürürlükte olan mevzuata uygun kesinleştirilen hükmü, infaz tarihinden yaklaşık 16 yıl sonra hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacak şekilde temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla,

1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra, sanığın yerinde görülmeyen eski hale getirme talebi ile süresinde olmayan temyiz isteminin aynı Kanun'un 317 nci maddesi uyarınca Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

Esası incelenmeyen dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.06.2024 tarihinde karar verildi.