Logo

1. Ceza Dairesi2025/27 E. 2025/2081 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın maktule yönelik kasten öldürme suçundan beraat kararı verilmesine karşın, Yargıtay'ın bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturduğuna ve fail olarak cezalandırılması gerektiğine karar vermesi.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay yerinde maktule yönelerek önce başka bir kişiyi yaraladığı, sonrasında maktulle boğuşma esnasında maktulün diğer sanıklar tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü olayda, sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturacak şekilde maktule yöneldiği ve bu eylemin diğer sanıkların fiillerinden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/650 E., 2024/120 K.

SUÇ : Kasten öldürme

HÜKÜM : Direnme-Beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2023 tarihli ve 2023/1-331 Esas, 2023/475 Karar sayılı bozma ilamı sonrası Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 03.02.2022 tarihli ve 2021/7338 Esas, 2022/831 Karar sayılı bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, 31.10.2017 tarihli ve 2017/1-290 Esas, 2017/443 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bozma ilamı ile önceki hükümlerin ortadan kalktığı, bu nedenle bu kararın direnme kararı niteliğinde olmayıp "yeni hüküm" niteliğinde olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 307/3. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.03.2020 tarihli ve 2020/53 Esas, 2020/98 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 20.11.2020 tarihli ve 2020/734 Esas, 2020/1333 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin kararının, katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 03.02.2022 tarihli ve 2021/7338 Esas, 2022/831 Karar sayılı kararı ile "sanığın fail sıfatıyla mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.06.2022 tarihli ve 2022/278 Esas, 2022/436 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307/4. maddesi uyarınca önceki kararda direnilmesi ile sanık hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, karar verilmiştir.

5. Direnme kararı üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 29.05.2023 tarihli ve 2023/999 Esas, 2023/3652 Karar sayılı ilamı ile; Dairemizin bozma ilamında isabetsizlik görülmemesi nedeniyle dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27.09.2023 tarihli ve 2023/1-331 Esas, 2023/475 Karar sayılı ilamı ile direnme kararına konu hükmün, "Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşü alınmadan, hazır bulunan sanık ve müdafiine esasa ilişkin savunma yapma imkânı tanınmadan yargılamanın bitirilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması" gerekçesiyle bozulmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

6. İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.03.2024 tarihli ve 2023/650 Esas, 2024/120 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307/4. maddesi uyarınca önceki 11.03.2020 tarihli ve 2020/53 Esas, 2020/98 Karar sayılı kararda direnilmesi ile sanık hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri özetle; eksik incelemeye, sanık hakkında tasarlayarak öldürme suçundan mahkumiyetine kararı verilmesi gerektiğine, ilişkindir.

2. Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. GEREKÇE

Dosya kapsamına göre, sanık ...’ın sahibi olduğu arsa ile ilgili olarak temyiz dışı sanık ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdettiği, ... tarafından yapının alçı ve boya işlerinin ise temyiz dışı sanık ...’a verildiği, ...'ın ise bu işleri alt yüklenici olarak maktul ve temyiz dışı katılan sanık ...’ya verdiği, sonrasında taraflar arasında yapılan iş ve ödemeler konusunda anlaşmazlık oluştuğu, olay öncesinde taraflar arasında bu konudan kaynaklı adli merciye intikal eden bir takım olayların yaşandığı, bu nedenle tarafların ifade vermek üzere karakolda bulunduğu esnada taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, ... ve ...’in bu aşamada yaralandıkları, devamında olay yerine temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte gelen sanık ...'ın suçta kullandığı ruhsatsız tabancasıyla önce havaya ateş ettiği sonrasında doğrudan maktule yöneldiği, araya giren ...'yı da tabanca ile yaraladığı, maktule ulaştığında ise maktulün direnmesiyle karşılaştığı, bu esnada maktulün temyiz dışı diğer sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... tarafından otopsi raporunda belirtilen şekilde bıçaklanarak öldürüldüğü olayda;

Taraflar arasındaki tartışmanın kavgaya dönüştüğü aşamada olay yerine gelen sanık ...'ın kendi beyanını destekleyen olay yeri inceleme raporu ile balistik incelemeye ilişkin uzmanlık raporu uyarınca ruhsatsız tabanca ile önce havaya ateş ettiği, sonrasında doğrudan hedef gözeterek maktule yöneldiği sırada önce araya giren ...'ya ateş ederek adlî muayene raporunda belirtilen biçimde yaralayıp bertaraf ettiği, sonrasında maktule yönelik eylemine devam etmek amacıyla maktule ulaştığında, maktulün mukavemet göstererek sanık ...'ın ateş etmesini engellemeye çalıştığı, sanık ... ile maktul arasında yaşanan kısa süreli boğuşmada maktulün sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... tarafından bıçaklandığının tanık ... ve ...'nın aşamalarda değişmeyen oluşa uygun beyanları, kamera görüntüsü izleme tutanakları ile bu görüntülerin çözümüne ilişkin bilirkişi raporlarıyla anlaşılması karşısında, sanığın eyleme yönelik olarak sergilediği irade ve davranışlar bir bütün olarak değerlendirilerek maktule yönelik 5237 sayılı Kanun'un 81/1. maddesi uyarınca kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca "fail" olarak cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yanılgılı değerlendirme ile beraatine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2024 tarihli ve 2023/650 Esas, 2024/120 Karar sayılı kararının "sanığın fail sıfatıyla mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği yönünden" 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, Başkan ... ve üye ...'ın hükmün onanmasına ilişkin karşı oyları ve oy çokluğuyla BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/4. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.03.2025 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere,

Taraflar arasında kat karşılığı verilen taşınmazın yapım işleri nedeniyle anlaşmazlık bulunduğu ve bu olaydan önce yaşanan başka bir tartışma ve kavga nedeniyle karakola ifade vermeye gittikleri karakol önünde karşılaşmaları üzerine tekrar tartışma yaşandığı, önce sanık ... ve oğlu ...'ın, ... soyadlı kişilerle sözlü tartışmaya girdiği ve karakol önünde bekleyen ve akrabaları olan diğer sanıklara haber verdiği, silahını çıkartarak aralarında maktulün de bulunduğu grubu tehdit etmek suretiyle gitmelerini engellediği, önce havaya, daha sonra gitmeye yeltenen mağdur ...'nın ayağına bir el ateş ederek yaraladığı, bunu gören maktulün sanık ...'a müdahale ederek elindeki tabancayı almak istediği ve boğuşmaya başladığı, sanığın yere düştüğü, maktulün ise sanığın üzerine çıkarak silahı almaya uğraştığı esnada ellerinde bıçak bulunan ... ve ...'ın maktule bıçakla saldırarak yaraladıkları ve ölümüne neden oldukları olayda Sayın çoğunluk ...'un da öldürme suçunun faili olduğu ve cezalandırılması gerektiğine ilişkin görüşüne katılmıyoruz şöyle ki; taraflar arasında öldürmeyi gerektiren bir husumet bulunmamaktadır. Sanık ...'da başından itibaren tabanca bulunmasına rağmen ve öncesinde maktulü veya diğer mağdurları öldürme imkanı bulunmasına rağmen öldürme kastını ortaya koyacak bir davranışta bulunmamıştır. Aksine maktul ve mağdurların kendilerine karşı gerçekleşen tehdit, hakaret ve yaralama suçlarını bahane ederek silahını tehdit amacıyla kullanmış ve gitmelerine engel olmak istemiş. Akrabalarına telefon açarken de "dört kişiyi rehin aldım" demek suretiyle kastını ortaya koymuştur. Maktul ve mağdurları korkutmak için önce havaya ateş etmiş ... gitmek isteyince de hayati bölgeyi hedef alma imkanı varken ayağından yaralamak suretiyle bu aşamada da kastını göstermiştir. Maktul silahı almak için kendisine müdahale ettiğinde de silah elinde olmasına rağmen maktule ateş etmediği gibi orada bulunan oğlu ve kardeşlerine de maktulü öldürmeleri konusunda bir talimatı ya da iması olmamış sanık maktulün altında kurtulmaya çalışırken suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... o anda gelişen ani bir kasıtla maktulü bıçaklamak suretiyle öldürmüşlerdir. Sanığın bu olayın işleneceğinden haberi olmadığı gibi olayın gelişimi dikkate alındığında bıçaklanma

sırasında bunu önleyecek veya işlenmesini kolaylaştıracak bir imkana da sahip değildir. İzlenen görüntüler ve tanık ve taraf beyanları da bu oluşu desteklemektedir. Bu nedenle sanığın kasten öldürme suçuna müşterek fail veya yardım eden olarak katıldığına dair bir delil bulunmadığından Sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyoruz.