"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/1059 E., 2024/357 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.02.2024 tarihli ve 2022/1059 Esas, 2024/357 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 29, 62, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251/3, 5237 sayılı Kanun'un 52/2. maddeleri gereğince 1.120,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, itiraz edilmeksizin 05.03.2024 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 29.01.2025 tarihli ve 2024/37580 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.02.2025 tarihli ve KYB-2025/14926 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.02.2025 tarihli ve KYB-2025/14926 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5275 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251. maddesinde yer alan, '(1)Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. 175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz. (2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını iki hafta içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir..' şeklindeki düzenleme gözetildiğinde,
Dosya kapsamına göre, anılan madde uyarınca sanığa basit yargılama usulünün uygulanacağı, belirtilen süre içerisinde beyan ve savunmalarını bildirmesi gerektiğine dair tebliğin, Talha Gürbüz isimli şahısın beyanına göre sanığın taşındığından bahisle 10.10.2022 tarihinde iade gelmesini takiben birdaha tebliğe çıkarılmadığının anlaşılması karşısında, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un, Basit yargılama usûlü başlıklı 251. maddesinin inceleme konusu ile ilgili ikinci fıkrası; “Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
2. Hükümlü hakkında açılan davanın basit yargılama usûlüne göre yürütülmesine karar verildiği belirlenmekle hükümlüye savunmasını bildirmesi için tebligat çıkarıldığı ancak tebligatın iade edildiği mazbatası üzerinde yapılan inceleme neticesinde tebliğ işleminin 7201 sayılı Kanun hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Şöyle ki 7201 sayılı Kanun'un "Bilinen adreste tebligat" başlıklı 10 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre;
"Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."
Mezkûr hüküm gereği yapılan inceleme neticesinde; hükümlünün Merkezi Adres Kayıt Sisteminde (MERNİS) kayıtlı adresinin dava dosyasında bilinen adres ile aynı olduğu belirlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 20.11.2020 tarihli ve 2019/2 Esas, 2020/3 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 7201 sayılı Kanun'un 10/2. maddesi hükmü gereği gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği, muhatabın bilinen en son adresine
çıkarılan tebligatın iade edilmesi veya MERNİS adresinin bilinen adresten farklı olması hâlinde MERNİS adresine “MERNİS” şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat çıkartılması gerekmektedir.
Mahkemece basit yargılama usûlüne ilişkin tebligatın, hükümlü adına 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca tebligat çıkarıldığı, hükümlünün taşındığı şeklinde şerh düzenlendiği hâlde aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkarılmadığı ve bu itibarla hükümlü adına çıkarılan tebligatın usûlüne uygun olmadığı belirlenmiştir.
3. Hükümlüye savunmasını bildirmesi için çıkarılan tebligatın usûlüne uygun yapılmadığı dikkate alınmadan yargılamaya devam edilerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Hükümlü ... hakkında ...'a yönelik kasten yaralama suçundan verilen Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.02.2024 tarihli ve 2022/1059 Esas, 2024/357 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.02.2025 tarihinde karar verildi.