Logo

1. Hukuk Dairesi2020/2730 E. 2021/3375 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın yaptığı taşınmaz satışının mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı ve davacıların miras paylarını talep etme haklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiğini ispatlayamamaları ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca muvazaa iddiasının ispatlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacıların miras payı taleplerini reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;

Asıl davada davacı, mirasbırakan anneannesi ...’in maliki olduğu 685 parsel sayılı taşınmazını 30.06.1965 tarihinde davalı torunu ...’e satış göstererek temlik ettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalının çekişmeli taşınmazı 01.10.2013 tarihinde dava dışı şirkete 10.750.000,00 TL bedel karşılığı sattığını ileri sürerek, miras payına karşılık şimdilik 1.791.666,00 TL’nin 01.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Birleştirilen davalarda davacılar ayrı ayrı, asıl davadaki iddiaları tekrarlayarak miras payları oranında bedele hükmedilmesini istemişlerdir.

Davalı, dava konusu taşınmazın temlik tarihinde değersiz bir arazi olduğunu, mirasbırakanın satmak istemesi üzerine bedeli karşılığında aldığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, temlik ve mirasbırakanın ölümü üzerinden uzun süreler geçtikten sonra çekişmeli taşınmazın değerlenmesi ile dava açılmasının 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunmayacağını belirterek, davaların reddini savunmuştur.

Asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Yukarıda açıklanan ilkeler ve somut olgular birlikte değerlendirildiğinde, davacıların iddialarını, yani mirasbırakanın mal kaçırma amaçlı olarak hareket ettiğini ispat edemedikleri anlaşılmıştır. Bu halde, 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının eldeki dava bakımından uygulanma olanağı yoktur. Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen tüm davaların reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yargılama neticesinde, mahkemece asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 17.06.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...'nün tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına ve aşağıda yazılı 267.10. TL fazla yatırılan harcın temyiz eden davacılara iadesine, 17/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.