"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı ...’in 6 parsel sayılı taşınmazdaki 42 nolu büro vasfındaki taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıya devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde tenkisine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satış bedeli olarak eşinin bileziklerini mirasbırakana verdiğini, mirasbırakanın davacıya da taşınmaz temlik ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairece “derdestlik itirazına konu olan 2011/708 Esas sayılı davanın, HMK'nun 119. maddesi çerçevesinde dava dilekçesindeki esaslı unsurların eksikliğinden ötürü 30.12.2011 tarihinde reddine karar verildiği ve süresi içerisinde temyiz edilmediği; her ne kadar anılan davada "davanın reddine" şeklinde hüküm kurulmuş ise de, HMK'nun 119/1. maddesinde sayılan eksikliklerin aynı maddenin 2. fıkrası hükmü uyarınca "davanın açılmamış sayılması" hukuki sonucunu doğuracağı ve "davanın reddine" karar verilmesinin değinilen hukuki sonucu ortadan kaldırmayacağı; bu durum karşısında da, 2011/708 Esas sayılı davanın 04.01.2012 tarihinde açılmış bulunan eldeki dava bakımından HMK.'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde belirtilen derdestlik koşulu kapsamında değerlendirilemiyeceği açıktır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde temlikin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, bu kez Dairece; “... davalı tanığı olarak dinlenen dava dışı mirasçı ... mirasbırakanın dava konusu taşınmazı davalıya yardım etmek amacıyla vermeye karar verdiğini, diğer kardeşlerinin de bunu kabul ettiklerini beyan etmiştir. Öte yandan mirasbırakanın davacı ile birlikte yaşadığı ve ölünceye kadar bakma akdiyle davacıya da pay temliki yaptığı, çocukları ile bir problemi olmadığı, mirasçılarından mal kaçırmasını gerektiren bir nedenin varlığına dair delilde sunulmadığı; mirasbırakanın davaya konu taşınmazı ekonomik durumu iyi olmayan oğlunu koruyup kollamak ve maddi-manevi yardım sağlamak amacıyla devrettiği, mal kaçırma düşüncesiyle hareket etmesi halinde başkaca taşınmazlarını da davalıya devredebilecekken sadece davaya konu olanla yetindiği, anılan temlikin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasına konu olamayacağı sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hal böyle olunca, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.