Logo

1. Hukuk Dairesi2020/3195 E. 2021/172 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahtecilik nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kararda yer almaması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tüm talepleri hakkında açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde karar verilmesi gerektiği ve ilk derece mahkemesinin maddi-manevi tazminat talepleri hakkında hüküm kurmamasının HMK’nın 26. ve 297/2. maddelerine aykırı olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek Yargıtay’ın onama kararı ortadan kaldırılmış ve ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.03.2017 gün ve 2013/14 Esas - 2017/94 Karar sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 14.07.2020 gün ve 4317-3732 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde daalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, sahtecilik hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil ile maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece verilen ilk hüküm Dairece eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiş, davalıların temyiz itirazları da yerinde görülmeyerek Dairece kabule ilişkin hüküm onanmış, davalı ... vekili tarafından Daire kararına karşı karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

Bilindiği üzere HMK’nın 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir. Yine HMK'nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzenini ilgilendiren bu düzenleme gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Kanun maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Bu durum, yargıda açıklık prensibinin bir gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek, kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.

Öte yandan Yargıtay, kanuna açık aykırılık hallerinde ve kamu düzenine ilişkin durumlarda tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olmadan temyiz incelemesi yaparak kararı bozabilir (HUMK'nın 439. maddesi).

Somut olaya gelince, davacı tapu iptali ve tescil isteminin yanında maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece yalnızca tapu iptali ve tescil yönünden hüküm kurulmuş, diğer istemleri konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar vermemiş, hükmün gerekçe kısmında da maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedildiği ancak hata sonucu kısa karara yazılmadığı için gerekçeli hüküm fıkrasına alınmadığı belirtilmiştir.

Bu halde, dava dilekçesindeki isteklerden biri hakkında karar verilmemesi HMK'nun 26 ve 297/2. madde hükülerine açık bir şekilde aykırılık oluşturduğundan sair hususlar incelenmeksizin bu husus tek başınamı bozma nedeni sayılmalıdır.

Öte yandan, bozulan hükmün gerekçesi ve taraflarca kazanılan haklar gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği de muhakkaktır.

Anılan husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalı ... vekilinin bu yöne değinen karar düzeltme isteğinin (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 14.07.2020 tarih ve 2017/4317 esas, 2020/3732 karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 09.03.2017 tarih ve 2013/14 esas, 2017/94 karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası bakımından şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.