"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK-TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... . Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.06.2006 gün ve 2004/31 Esas 2006/227 Karar sayılı hükmün temyiz dilekçesinin reddine ilişkin olan 15.06.2020 gün ve 3420-2663 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde mirasçı olduklarını ileri süren ... v.d. vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, Hazine tarafından açılan gaiplik nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kapatılan ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/31 Esas 2006/227 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 16.04.2008 tarihinde karar kesinleştirilmiş, dava konusu 615 ada 5 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olan ... ...., ...., .... ve ....’nın mirasçıları olduklarını iddia edenler vekilince kararın temyizi üzerine, Dairece; “...mahkemece verilen 06.06.2006 tarihli karar ile hükmü temyiz eden kişiler yönünden aleyhe bir hüküm kurulmamış olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere, bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı davada taraf olan kişilere aittir. Bu durumda, dava konusu 615 ada 5 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olan .... mirasçılarının kararı temyiz etme hakkı bulunmadığı..." gerekçesiyle temyiz dilekçelerinin reddine oy çokluğuyla karar verilmiş, temyiz edenler vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava açmakta olduğu gibi temyiz yoluna başvurmada da hukuki yarar (menfaat) bulunmalıdır. Yani temyize başvuran tarafın, aleyhine temyize başvurduğu kararın kaldırılması veya değiştirilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması şartıyla hükmü temyiz edebilir.
Elbette ki temyiz yoluna ancak davanın tarafları başvurabilir. Ancak bir davada o davanın tarafı olmayan üçüncü kişi hakkında da hüküm verilmişse, üçüncü kişinin hükmün kendisine ilişkin bölümünü temyiz etmesi istisnai de olsa mümkündür.
Somut olayda; temyiz talebinde bulunanlar, haklarında gaiplik kararı verilip aleyhlerine hüküm kurulan kayıt malikleri ..., ...ve ...’in mirasçıları olduklarını ve usule uygun şekilde davadan haberdar edilmeden hüküm kurulduğu iddiasıyla temyiz isteğinde bulundukları gözetildiğinde, temyiz edenlerin temyiz hakkının bulunduğu kuşkusuz olup, mahkeme ilamının şeklen kesinleştirilmiş olması dahi sonuca etkili olmayacağından temyiz edenlerin temyiz talebi incelenmelidir.
Hal böyle olunca, mirasçı oldukları iddiasıyla temyiz talebinde bulunan üçüncü kişilere hasımlı veraset ilamı almaları için süre verilmesi, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinin sonucuna göre işin esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, mirasçı olduklarını iddia eden ..., ... ve... vekilinin karar düzeltme isteğinin (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 440. maddesine uyarınca ..., Dairenin 15.06.2020 gün ve 2017/3420 Esas 2020/2663 Karar sayılı temyiz dilekçelerinin reddine ilişkin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 06.06.2016 gün ve 2004/31 Esas 2006/227 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.