Logo

1. Hukuk Dairesi2020/3502 E. 2022/109 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın sağlık sorunları nedeniyle paraya ihtiyacı olduğu, satış bedelinin ödendiğine dair delillerin bulunduğu ve davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar davacı mirasçısı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde adli yardım talepli ve duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; adli yardım talebinin mahkemesince kabul edildiği anlaşıldı, duruşma günü olarak saptanan 11.01.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı mirasçısı ... vekili gelmedi. Temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan eşi ...'ın 986 ada 64 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümü eski eşinin komşusu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, varlıklı biri olan mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, mirasbırakanın eski eşi ve eski eşinden olma kızlarının baskısıyla işlemi gerçekleştirdiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, davacının yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı sürdürmüşlerdir.

II. CEVAP

Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı 188.000 TL bedeli karşılığında satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını banka kanalıyla, bir kısmını da makbuz almak suretiyle elden ödediğini, satın aldığı tarihten beri taşınmazın kullanımında olduğunu ve kiraya verdiğini, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakan ile davacının arasının iyi olmadığı, satış bedeli ile taşınmazın akit tarihindeki gerçek değeri arasında fark bulunduğu, davalının satış bedelini ödediğini kanıtlayamadığı, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili, dava konusu taşınmazın 188.000 TL bedelle satın alındığını, satış bedelinin bir kısmının mirasbırakanın hesabına 20.000,00 TL ve 38.000,00 TL olarak yatırıldığını, kalan bedelinse makbuz ve ibraname alınmak suretiyle elden ödendiğini, satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığını, murisin davacıya da Moldovya’da ev aldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/486 E., 2020/847 K. sayılı kararıyla; sağlık problemleri sebebiyle mirasbırakanın paraya ihtiyacının bulunduğu, satışın gerçek olduğu, davalının satış bedelini ödediği, davacının muvazaa iddiasını TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddeleri uyarınca ispatlayamadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçılarından ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı mirasçısı ... vekili, davacı ile mirasbırakan arasında boşanma davasının görüldüğünü bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu, mirasbırakanın ölümünden kısa bir süre önce dava konusu taşınmazını ve dava dışı aracını devretmesinin hayatın olağan akışına uymadığını, tapuda gösterilen satış bedeli ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğunu, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz haricinde terekesinde yalnızca 1 parça taşınmaz bulunduğunu, davalının sunduğu dekontlardaki ödemelerin taşınmazın satış bedeline ilişkin olduğunun kanıtlanamadığını, satış bedelinin terekeden çıkmadığını, davalının mirasbırakanın eski eşinin komşusu olduğunu, murisin eski eşi tarafından mirasbırakan aleyhine icra takibi başlatılarak murisin mallarına el koyma düşüncesinde olduklarını, temlikin muvazaalı olduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

3.2.2. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.3. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı mirasçısı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacı mirasçısı ...'dan alınmasına, aşağıda yazılı 80,70 TL onama harcının temyiz eden davacı mirasçısı ...’dan alınmasına, 11/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.