"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan anneanneleri ...’nun düzenlediği vasiyetname ile mal varlığını davalı oğluna vasiyet ettiğini, saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunup davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairece “...davalının saklı pay sahibi mirasçı olması nedeniyle, saklı payı düşüldükten sonra kalan temlike konu miktar üzerinden sabit tenkis oranının belirlenmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek hatalı düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; hesap bilirkişisinden bozma ilamına uyularak alınan rapor sonucunda sabit tenkis oranının belirlenmesinde kural olarak isabetsizlik yoktur.
Ne var ki; bozma ilamında sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödenmesine karar verilmesi gerektiğine işaret edilmesine rağmen mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtildikten sonra bozma öncesi 10.04.2015 tarihli celsesinde taraf vekillerinin taşınmaz değerinin 400.000,00 TL edeceğine dair ortak beyanları esas alınarak hesap yapılması hatalıdır.
Hal böyle olunca; taşınmazın gerektiğinde yeniden keşif yapılarak güncel değeri belirlenmek suretiyle karara en yakın tarihteki rayiç değeri belirlenerek bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak nakdin ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.