Logo

1. Hukuk Dairesi2020/3785 E. 2022/8654 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazların keşfen değerlerinin belirlenip harcın tamamlanmadan davanın reddine karar verilmesi uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların keşfen değerinin belirlenmeden ve harç tamamlanmadan davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile bedel davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, kök mirasbırakan.....’e ait Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.05.2011 tarihli ve 2011/189 Esas, 2011/167 Karar sayılı veraset ilamına göre mirasçı olarak kendilerinin ve davalıların kaldığını, buna göre kök mirasbırakan.....)'ün ilk eş .....ile evliliğinden mirasçı olarak çocukları ....,,,...,...,,...ve .....’nin kaldıklarını, .... ve ....'nin çocuksuz ve bekar öldüklerini, kök mirasbırakan .....'ün ilk eş ....'in ölümünden sonra davacıların mirasbırakanı .....ile ikinci evliliğini yaptığını, bu evlilikten davacıların mirasçı olarak kaldıklarını, kök mirasbırakan ....'nın kendisinden önce 15.05.1937 tarihinde ölen ilk eşi ....'ün babası ....'nin tek çocuğu olduğunu, bu nedenle babasının mirasının 3/4'ünün ilk eşi ....'e kaldığını, ....'den kök mirasbırakan ....’e intikal eden 100 dönüme yakın taşınmazın olduğunu, bu taşınmazların 974 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 parsel sayılı, 975 ada 1, 2, 3, 4, 5 parsel, 976 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 parsel, 977 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 parsel, 978 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 parsel, 979 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmazlar ile 1053 ada 84 ve 85 parsel, 1745 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 parsel, 1746 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 parsel, 1747 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 parsel, 1748 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 parsel, 1749 ada 1, 2, 3, 4, 5 parsel ve 1653 ada 85, 86 ve 87 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu, kök mirasbırakan ....’ün mirasçısı olmalarına rağmen bahse konu taşınmazlardaki

payların tamamının davalılara intikal ettiğini, bu haliyle oluşan kaydın yolsuz olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescile, dava dışı üçüncü kişilere devredilen taşınmazlar yönünden ise bedele karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, tescil işlemlerinin kesinleşmiş Mahkeme kararları uyarınca gerçekleştiğini, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; 974 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 parsel, 975 ada 1, 2, 3, 4, 5 parsel, 976 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 parsel, 977 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 parsel, 978 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 parsel, 979 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalılar adına tescil kaydının Düziçi Kadastro Mahkemesinin 05.11.2004 tarih ve 2004/1 Esas, 2004/2 Karar sayılı kararı uyarınca oluştuğu, bahse konu dava dosyasında davacıların asli müdahale taleplerinin reddine karar verildiği ve kararın denetimden geçmek suretiyle 14.07.2005 tarihinde kesinleştiği, 1053 ada 84 ve 85 parsel, 1745 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 parsel, 1746 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 parsel, 1747 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 parsel, 1748 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 parsel, 1749 ada 1, 2, 3, 4, 5 parsel ve 1653 ada 85, 86 ve 87 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davalılar adına tescil kaydının Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2008 tarihli ve 2007/37 Esas, 2008/350 Karar sayılı kararı uyarınca dayanak kök mirasbırakan ....’e ait Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.07.2008 tarihli ve 2008/253 Esas, 2008/266 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca oluştuğu, tapu iptal ve tescile konu kararın denetimden geçmek suretiyle 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği, bu aşamada davacılar tarafından iptal tescile konu veraset ilamının iptali yönünden dava açılarak sonuca gidilmesi gerektiği, dava açmakta hukuki yararlarının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kadastro Mahkemesinin 2004/1 Esas ve 2004/2 Karar sayılı kararında davacıların taraf olmadıklarını, bu nedenle davacılar açısından kesin hükümden söz edilemeyeceğini, her iki talebe konu taşınmazlar yönünden de hak düşürücü sürenin geçmediğini, kök mirasbırakan ....’e ait Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.05.2011 tarihli ve 2011/189 Esas, 2011/167 Karar sayılı veraset ilamından da anlaşılacağı üzere davacıların kök mirasbırakan .... mirasçılarından olduklarını, intikal işlemlerinin bu oranda yapılması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile HMK’nın 353/(1).b.1 maddesi gereğince davacıların istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile bedel istemlerine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 974 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 parsel, 975 ada 1, 2, 3, 4, 5 parsel, 976 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 parsel, 977 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 parsel, 978 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 parsel ile 979 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Düziçi Kadastro Mahkemesinin 05.11.2004 tarihli ve 2004/1 Esas, 2004/2 Karar sayılı dava dosyasında davalılar arasında yer alan .....mirasçılarının kadastro tespitine itiraz ettikleri, Mahkemece;.....'nin ölümü ile geride mirasçı olarak eşi .... ile oğlu ....'i bıraktığı, bu durumda 48 payın .....'e kaldığı, .....oğlu .....in nüfus kaydı incelendiğinde ise kendisinin 1937 de, eşi ....nın ise 1972'de öldüğü, .....in ölümü ile çocukları .... ..... ve .....’nin kaldıkları, bu durumda .....'e düşen 48/64 payın çocuklarına taksim edildiği ve çocuklarının payının 12/64 olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, eldeki davada davacıların asli müdahale taleplerinin reddedildiği, buna ilişkin kararın denetimden geçmek suretiyle 13.09.2005 tarihinde kesinleştiği, 1053 ada 84 ve 85 parsel, 1745 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 parsel, 1746 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 parsel, 1747 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 parsel, 1748 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 parsel, 1749 ada 1, 2, 3, 4, 5 parsel ve 1653 ada 85, 86 ve 87 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2013 tarihinde kesinleşen 2007/37 Esas ve 2008/350 Karar sayılı kararında; hükme esas alınan Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/253 Esas, 2008/266 Karar sayılı veraset ilamının hatalı olduğu, ancak davacılar tarafından öncelikle hükme esas alınan veraset ilamının iptali sağlandıktan sonra diğer şartlar da yerine getirilmek suretiyle HMK’nın 375/ğ bendinde belirtilen "karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kaldırılmış olması" sebebine dayalı olarak yargılamanın iadesi yoluna gidilmesinin gerektiği, bu durumda 10.09.2013 tarihinde kesinleşen karara karşı ayrı bir dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

3.3.2. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur. Anayasa Mahkemesinin 2018/36896 başvuru no.lu kararı da bu yöndedir.

3.3.3. Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir (Örn: 1. H.D. 2020/3743 E., 2021/4867 K.). Harçlar Kanunu'nun uygulanması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.

3.3.4. Somut olayda, dava konusu taşınmazların keşfen değerleri belirlenmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

3.3.5. Öte yandan, HMK'nın 30. maddesi uyarınca usul ekonomisi ve bilirkişinin yapacağı işin dava konusu edilen tüm taşınmazları kapsadığı ve bu doğrultuda rapor hazırlayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanki her bir taşınmaz yönünden ayrı rapor düzenleyecekmiş gibi ayrı ayrı ücret takdirine karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.

3.3.6. Hal böyle olunca, dava konusu edilen taşınmazlar başında usulünce keşif yapılarak Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca taşınmazların dava tarihindeki değeri belirlendikten ve harç tamamlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 29/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.