"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 3438 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no’lu bağımsız bölümünün satışı konusunda o tarihte eşi olan davalı ...’nın yeğeni olan davalı ...’i vekil tayin ettiğini, davalı ...’in vekaleten anılan taşınmazı birlikte yaşadığı diğer davalı ...’a devrettiğini, yapılan devirden haberdar edilmediği gibi kendisine satış bedeli de ödenmediğini, davalıların birlikte hareket ettiğini ileri sürerek, çekişmeli bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar ...ve ..., davacının iradesine uygun devir yapıldığını, devir karşılığı iki adet senet aldığını, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., olaylar ile bir ilgisinin bulunmadığını, sadece davalı ...’ın davacıya bir senet verdiğini ve senedin arkasına “ evin geri verilmemesi halinde ödenecektir” benzeri bir şerh düşüldüğünü bildiğini, pasif husumetinin bulunmadığını bildirip hakkındaki davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki inanç sözleşmesinin yazılı delil ile ispat edilemediği, ne var ki davalı ...’ın yargılama sırasındaki beyanları ile inancı ikrar ettiği gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar bakımından ise husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen karar Dairece, “... davacının yapılan temlikten haberdar edilmediği gibi satış bedelinin de kendisine ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde kendisini zararlandırma kastı ile hareket ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamından; dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ne var ki, mahkemece vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni üzerinde durulmadan davanın inanç sözleşmesine dayalı olduğundan bahisle sonuca gidilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olduğu gözetilerek anılan neden üzerinde durulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı takdir ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, satış bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalı ...’ın da iyiniyetli olmadığı, davalı ... ile davalı vekil ......’un el ve işbirliği içinde hareket ettikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tapu iptali ve tescile, davalı ... yönünden ise husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar ... ... ile ... tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.09.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar ... ... v.d. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... ve vekili Avukat ... ...ve diğer davalı ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalılar ... ... ile ...'nun yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21.517,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 14/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.