"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/105 E., 2021/339 K.
HÜKÜM/KARAR : Red
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacılar, ... ilçesi ... köyü’nde kain 136 ada 36 ve 57 parsel sayılı taşınmazların mera vasfıyla sınırlandırılarak özel sicile kaydedildiğini ancak mirasbırakanlarına 1926 yılında iskanen verilen taşınmazların davaya konu taşınmazları da kapsadığını, ayrıca zilyetlikle kazanma şartlarının da oluştuğunu ileri sürerek adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI VE YARGILAMA SAFAHATİ
1- Niksar Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.2015 tarihli ve 2001/75 Esas, 2015/712 Karar sayılı ilamıyla; davanın reddine davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, verilen hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.06.2020 tarih, 2016/15501 Esas, 2020/2039 Karar sayılı ilamıyla, davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmesi yönünden, dosyaya kazandırılan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda taşınmazların niteliklerinin tarla olarak belirlenmesi sebebiyle çekişmeli taşınmazların tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği ancak davalı Hazine tarafından taşınmazların adına tescili istemiyle açılmış bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığı ve yargılama sırasında bu iddia ile davaya usulünce bir katılımı da olmadığı, davacı ... ve arkadaşlarının davasının reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mera vasfındaki taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiş karara karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
3-Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarih ve 2020/10550 Esas, 2021/1584 Karar sayılı ilamıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
4-İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazların sınırlarının sabit sınırlar olmadığı, tapuda yazan miktara itibar edilmesi gerektiği, 1971/678 Esas ve 1994/508 Karar sayılı dosyasında davacıların köy muhtarlığı aleyhine açtığı müdahalenin men-i davasında verilen kararın davacılar için kesin hüküm teşkil ettiği, davanın öncesinde ve sonrasında davacılar ile köy halkı arasında çekişme bulunduğu, bu sebeple davacılar yönünden zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Niksar asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1971/678 Esas, 1994/ 508 Karar sayılı kararının gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, anılan kararın taraflar ve hukuki sebepler incelendiğinde kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, ayrıca davanın tarafları arasında çekişme olmadığını, davacıların dayanağının tapu kaydı olduğunu ve 75 yıldır kullandıklarını, çekişmeli taşınmazın mera olarak kullanılmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak sınırlandırmanın iptali ve tapuya tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
... Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunun'un,14/1 inci maddesi 17/1 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.