Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10042 E. 2022/3912 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vasisi tarafından davalıya satışı yapılan taşınmazların, mirasçılar tarafından muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların vesayet makamının izni ve denetim makamının onayı ile mirasbırakanın vasisi tarafından davalıya satış yoluyla devredildiği, muris muvazaasına dair iddiaların ispatlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: TRABZON 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Trabzon 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17/05/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı vekili Avukat gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ... 'e Trabzon Sulh Hukuk Mahkemesinin 1991/843 E., 1991/780 K. sayılı dosyası ile eşi ...'in vasi tayin edildiğini, ...'in maliki olduğu taşınmazların ihtiyaçlarını görmek ve ev yapmak üzere pazarlık sureti ile satışı için vasiye izin ve yetki verildiğini, vasi ...'nin de mirasbırakanın 242 ada 10 ve 239 ada 8 parsel sayılı taşınmazlarını oğlu olan davalı ...'e satış yoluyla devrettiğini, ancak mirasbırakanın ölümüne kadar ne ev yapıldığını ne de elde edilmesi beklenen gelir ile bakımının sağlandığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın taşınmazlarını satma ihtiyacı bulunmadığını, 8 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından dava dışı üçüncü kişiye devredildiğini ileri sürerek, 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, 8 parsel sayılı taşınmaz bedelinin miras payları oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, satışı Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı izin ve yetkiye istinaden vasinin yaptığını ve bu satışın ancak mahkemece onaylandıktan sonra hüküm ifade ettiğini, aradan 27 yıl geçtikten sonra vasinin satış bedelini almadığı ve görevini ihmal ettiği iddialarının dinlenmesinin de mümkün olmadığını, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23/12/2020 tarihli ve 2020/122 E., 2020/166 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla taşınmazları muvazaalı temlik ettiğine ilişkin yasal bir delil bulunmadığı gibi, denetim makamının izni ile ve gerçek bedeli üzerinden samimi alıcı konumundaki davalıya taşınmazların satıldığı, hukuki ehliyeti olmayan bir kimsenin bilinçli olarak mirasçıdan mal kaçırma kastı ile hareket edebileceği ve vasisine bu yönde talimat verebileceğinin düşünülemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın yasal mevzuata aykırı olduğunu, denetim makamının onayının alındığına dair kabulün dayanaksız olduğunu, taşınmazların kıymet takdirinin bilirkişiye yaptırılmadığının tapu işlemlerini bizzat yapan mirasbırakanın oğlu ...'ın beyanından anlaşıldığını, Trabzon Sulh Hukuk Mahkemesinin 1991/843 E., 1991/780 K. sayılı dosyasının celp edilmediğini, mirasbırakanın akli melekelerinde yoksunluk olmadığını sadece yatalak olduğunu, 743 Sayılı Yasa'nın Uygulama Tüzüğünün 20. maddesi ile "taşınmazların kıymet takdirinin bilirkişiye yaptırılmasını" şart koşulduğunu, yasal şartları taşıyan bir tapu işlemi ve dayanağı bulunmadığını, mirasbırakanın oğlu olan tanık ...'ın satış gösterilerek devir yapıldığını ve bedel ödenmediğini detaylı şekilde anlattığını, vasilik dosyasındaki iznin hukuki yeterlilik içermediğini, taşınmazların satış tarihindeki bedellerinin gerçek değerinin altında olduğunu, tanık beyanlarının mirasbırakanın mal kaçırma kastını ortaya koyduğunu, mirasbırakanın çocukları olan tanıklar ..., ..., ...ve ...'nin beyanlarından; mirasbırakanın sadece felçli olduğu, kızlardan mal kaçırmak kastıyla aslında bağış olarak taşınmazlarını sadece erkek çocuklarına devrettiği, bedel almadığı, ev yapılmadığı, ihtiyaçlarının giderilmediği, vasinin de sadece vasi olmasına göre resmiyette imza verdiği, kardeşlerin taşınmaz devrinden haberdar olmadığı, erkek çocuklarının maddi durumlarının yeterli olmadığının anlaşıldığını, Mahkemenin tanık beyanlarını yasal olduğu halde hiçe saydığını, karara esas alınmama gerekçelerini belirtmediğini, karşılıksız olarak taşınmazların devredildiğinin sübuta erdiğini, kararın çelişkili olduğunu, denetim makamının izninin var sayılamayacağını, mirasbırakanın sadece felçli olduğunu ve hareket kısıtlılığı yaşadığını, erkek çocuklara üstünlük tanındığını, eşi ile birlikte bu devre karar verdiklerini, vasinin karar kapsamında görevini, izin gereğini hiçbir şekilde yerine getirmediğini, kötüniyetle hareket ettiğini, vasinin iradesinin de mirasbırakanın kendisinden istediği gibi sadece erkek çocuklarına malvarlığındaki en değerli taşınmazları vermek ve kızlara mal vermeyerek onlardan mal kaçırmak olduğunu, davalının satış bedelini ödediğini ispat edemediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07/10/2021 tarihli ve 2021/906 E., 2021/1011 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların vesayet makamının izni ve denetim makamının onayı ile mirasbırakanın vasisi tarafından davalıya satış yoluyla devredildiği, muris muvazaasından söz edilemeyeceği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, davalı tarafın mahkemeyi aracı kullanmak suretiyle kanunu dolandığını, vasinin mirasbırakanın yasal temsilcisi olduğunu, mirasbırakan adına hareket ettiğini, vasi olan eşin de kızlardan mal kaçırmak istediğini, tereke ile ilgili hususun netleşmediğini, eksik inceleme yapıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bedel istemlerine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, davalı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 17/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.