Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10047 E. 2022/3576 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - HACİZ ŞERHLERİNİN TERKİNİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile haciz şerhlerinin terkini istekli dava sonunda, Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen 08/05/2013 tarihli 2012/652 Esas, 2013/536 Karar sayılı karar davacı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., dava konusu 108 ada 1-2-8 parsel sayılı taşınmazların 65/1520’şer pay ile ... oğlu 1933 doğumlu ... adına kayıtlı iken; ... oğlu 1942 doğumlu ... isimli kişinin ölümü üzerine intikal işlemleri yapılırken dava konusu taşınmazların sehven ... oğlu 1942 doğumlu ...’ın mirasçıları olan davalılar adına intikalinin yapıldığını, mirasçılardan davalı ...’in hissesi üzerine haciz şerhleri işlendiğini ileri sürerek, 24/09/2008 tarih 1458 yevmiye no.su ile yapılan intikal işleminin iptal edilerek, dava konusu taşınmazların önceki maliki ... oğlu 1933 doğumlu ... adına tesciline, haciz şerhlerinin de terkinine karar verilmesini istemiştir.

Asıl kayıt maliki olduğu iddia edilen ... oğlu 1933 doğumlu ... davaya dahil edilmiş; ancak davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır.

II. CEVAP

Davalılardan ... duruşmadaki beyanında, davaya bir diyeceğinin olmadığını belirterek gereğinin yapılmasını istemiş; diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEMENİN KARARI

Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/05/2013 tarihli 2012/652 Esas, 2013/536 Karar sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 108 ada 1-2-8 parsel sayılı taşınmazların 24/09/2008 tarih 1458 yevmiye no.lu intikal işlemiyle davalılar adına sehven tescil edilmiş olduğu anlaşılmakla, anılan kayıtların iptali ile iptal edilen bu taşınmazların Trabzon ili, Arsin ilçesi, Çiçekli köyü cilt 7, hane 21’ de ... T.C. Kimlik no.su ile kayıtlı ... ve ... oğlu Sürmene 25.11.1933 doğumlu ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı ... vekili temyiz etmiştir.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı ... vekili temyiz itirazlarında; hacizlerin terkini ile ilgili talep yönünden bir karar verilmediğini, davacının vekille temsil olunduğu halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

3.Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile haciz şerhlerinin terkini istemlerine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hemen belirtilmelidir ki; davanın taşınmazın aynına, başka bir deyişle mal varlığına yönelik olduğu açık olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 1. maddesinin birinci fıkrasına göre, “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiş olup; HMK’nın göreve ilişkin hükümlerinin Kanunun 01.10.2011 tarihli yürürlüğünden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanamayacağı öngörüldüğünden, davada 1086 sayılı HUMK'un gözetilmesi gerekeceği izahtan varestedir. Bu durumda müddeabihin değeri gözetilmek suretiyle mahkemenin görevinin belirleneceği tartışmasızdır.

Bilindiği üzere, 04.03.1953 tarih ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bu tür davalarda çekişmeye konu taşınmazların değerinin toplamı dava değerini belirler. Keza 492 sayılı Harçlar Yasası'nın 16. maddesi hükmü gereğince de, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın değeri üzerinden harç alınacağı düzenlenmiştir.

Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözönünde tutulması gereken bir usul kuralıdır.

3.2.2. Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297/2. maddesine göre, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verildiği açıktır.

3.2.3. Tapu Sicili Tüzüğünün 74/4. maddesine göre, “Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerekir. İlgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek, 26/9/2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki; bu tür davaların kural olarak ilgili kişiler ya da mirasçıları tarafından açılabileceği düşünülür ise de, gerek tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlarda Devletin kusursuz sorumluluğunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 1007. maddesi, gerek 17.08.2013 günlü ve 28738 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2013/5150 sayılı Tapu Sicili Tüzüğü'nün 74/4. maddesi ile (bu maddenin yollamasıyla) idarelerin davalarda taraf olabilmelerini düzenleyen 02.11.2011 tarihli ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 6. 7. ve 8. maddeleri, gerekse tapu müdürlüklerinin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne bağlı ve Genel Müdürlük olarak da Bayındırlık ve İskan Bakanlığına, yeni ismi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı kuruluşlar olarak genel bütçe içinde ayrı bütçe ile yönetilen kamu kuruluşları arasında yer almış olmaları birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı İdarenin hukuki yararının ve taraf ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmaktadır.

3.2.4. Diğer yandan; HMK’nın 326. maddesine göre, “ Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.”

3.2.5. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Somut olaya gelince; dava konusu 108 ada 1-2-8 parsel sayılı taşınmazların 17/10/1995 tarihli kadastro tespitine göre, 65/1520’şer payının, 1965 yılında ölen ... Kızı ... ...’in (evlenmekle ...) eşi olan ve 1972 yılında ölen ...’in ilk eşi ...’den olma 1933 doğumlu ... adına tescil edildiği, ...’in ilk eşi ...’den olma dava dışı ... ile ikinci eşi ...’den olma dava dışı ...’in de paydaş oldukları,

Tapu Müdürlüğünün 24/09/2008 tarihli 1458 yevmiye no.lu tescil istem belgesine göre; dava konusu 108 ada 1-2-8 parsel sayılı taşınmazların 65/1520’şer payı ... oğlu ... adına kayıtlı iken, ... oğlu ...’ın 26/01/2008 tarihinde ölümü üzerine Arsin Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/04/2008 tarih 2008/76 Esas 78 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca mirasçıları ..., ... adına elbirliği mülkiyet şeklinde intikallerinin yapıldığı, intikal talebinde bulunanın mirasçılardan Zeki olduğu, intikalden sonra mirasçılardan ...’in hissesi üzerine çeşitli icra dosyalarından haciz şerhlerinin işlendiği,

İntikale dayanak Arsin Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/04/2008 tarihli 2008/76 Esas 2008/78 Karar sayılı veraset ilamı incelendiğinde, ... ve ...’dan olma 1942 doğumlu ...’ın 26/01/2008 tarihinde ölümü ile eşi ... ile çocukları ...’nın mirasçı kaldıklarının anlaşıldığı,

Dosya müdreracatındaki nüfus kayıtlarına göre, davacı tarafça asıl hak sahibi olduğu iddia edilen ... ve ... oğlu 1933 doğumlu ...’ın sağ olup, eşi ...’nın bulunduğu, çocuksuz olduğu, kardeşlerinin ise ... olduğu; mirasçıları adına hatalı intikal yapıldığı iddia edilen ... ve ... oğlu 1942 doğumlu ...’ın ise 26/01/2008 tarihinde öldüğü, eşi ... ile çocukları ...’nın bulunduğu,

Eldeki davanın davacı ... tarafından, hatalı intikal işleminden kaynaklı yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle ... oğlu 1942 doğumlu ... ... mirasçıları olan davalılar ..., ... aleyhine 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihinden önce 24/08/2011 tarihinde, 6.700 TL dava değeri gösterilmek suretiyle Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek karar verildiği anlaşılmaktadır.

3.3.2. Ne var ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. maddesinin birinci fkrasına göre, HMK’nın göreve ilişkin hükümlerinin Kanunun 01.10.2011 tarihli yürürlüğünden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanamayacağı öngörüldüğünden, eldeki davada 1086 sayılı HUMK'un gözetilmesi gerekeceği, bu durumda müddeabihin değeri gözetilmek suretiyle mahkemenin görevinin belirleneceği açık olup; mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazların dava tarihi itibarıyla değerlerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi, görevli mahkemenin belirlenerek, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere işin esası yönünden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

Kabule göre ise; davacı ... tarafından tapu iptali ve tescilin yanı sıra haciz şerhlerinin terkini talebinde de bulunulduğu halde, HMK’nın 297/2. maddesine aykırı şekilde Mahkemece bu hususta olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi; Tapu Sicili Tüzüğünün 74/4. maddesi uyarınca hatalı işlemin düzeltilmesi için Tapu Müdürlüğünce, ilgililerin ve bu kapsamda davalıların çağrılarak hatalı işlemin düzeltilmesinin istenilip istenilmediğinin araştırılması, davanın açılmasına davalıların sebebiyet verip vermediklerinin açıklığa kavuşturulması, davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiklerinin anlaşılması halinde davacı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta inceleme yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi de doğru değildir.

V. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK.'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince harçtan muaf olan davacı ... tarafından yatırılan bir temyiz harcı bulunmadığından harç iadesine yer olmadığına, 27/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.