Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10061 E. 2022/8355 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : KAYNARCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen 03/09/2021 tarihli ve 2021/489 Esas, 2021/624 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Sakarya ili .... ilçesi .... Mahallesi 101 ada 202 ve 218 parsel sayılı taşınmazların babası ...'dan kaldığını, ancak bu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına yazıldığını, taşınmazların davalı ... adına yazılması sebebiyle kendisinin (davacının) sadece babasından düşen paydan değil, annesine düşmesi gerekmekte olan miras payından da mahrum kaldığını, annesi ...'ın 19/01/2016 tarihinde öldüğünü, annesinin mirasından kalan söz konusu payı alamadığını, davalı ...'in dava konusu taşınmazları 20/05/2015 tarihinde eşi olan diğer davalı ...'a muvazaalı olarak devrettiğini, 202 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak, Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olduğu 2014/210 Esas, 2015/54 Karar sayılı dosyasında babasından olan miras payını aldığını, 218 parsel sayılı taşınmazda ise ne babasından kalan ne de annesinden düşen miras payından hissesini alamadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davacının 101 ada 202 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak daha önceden açtığı davanın kesin hükme bağlandığını, dolayısıyla huzurda açılan davanın daha önce görülmüş ve kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle bu davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacının kadastro tespitine 30 günlük askı süresinde ve 10 yıllık hak düşürücü süre içinde itiraz etmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.01.2021 tarihli ve 2020/105 E., 2021/7 Karar sayılı kararıyla; kadastro tutanaklarının 30/06/2005 tarihinde kesinleştiği, kadastronun kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık sürenin 30/06/2015 tarihinde tamamlandığı, davacının murisleri olan ....'ın 19/01/2016 tarihinde, ...'ın 08/05/1999 tarihinde vefat ettiği, muris ...'ın kadastrodan önce vefat ettiği ve davacının miras hakkı sahibi olarak kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten 10 yıl geçtikten sonra iş bu davayı açtığı, öte yandan davacının bir diğer murisi ...ölmeden Kadastro Kanununda düzenlenen ilgili sürenin dolduğu, böylece kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yılın geçtiği ve davacının iddiasının da kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayandığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davaya konu; Sakarya ili .... ilçesi ... Mahallesi ... .... mevkii 101 ada 202 parsel ve 101 ada 218 parsel sayılı taşınmazların müvekkili ...'nın babası ...'dan kaldığını, bu taşınmazların kadastro çalışmaları esnasında davalı ... üzerine yazıldığını, veraset ilamındaki pay oranında tapuya tescil edilmesi gerektiğini, taşınmazların davalı ... adına yazılması nedeni ile müvekkilinin sadece müteveffa babasından düşen paydan değil, annesine düşmesi gerekmekte olan miras payından da mahrum kaldığını, davalı ...’ın davaya konu taşınmazları 20/05/2015 tarihinde eşi olan diğer davalı ...'a muvazaalı şekilde devrettiğini, bu devir her ne kadar tapuda satış gibi gösterilmiş olsa da kanunen muvazaalı bir işlem olup hukuken geçerli olmadığını, davalıların fındık bahçesi olan 101 ada 202 parsel ve ev olan 101 ada 218 parsel taşınmazları kendilerinin kullandıklarını, huzurdaki davanın muris muvazaasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olduğunu, muris muvazaasında zamanaşımı süresi söz konusu olmadığını, müvekkil davacının annesinden düşen miras payına annesinin vefat etmesinden sonra hak sahibi olduğunu, annesinin vefatından önce dava açmasının düşünülemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 03.09.2021 tarihli ve 2021/489 Esas, 2021/624 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu 101 ada 202 ve 218 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin 30/06/2005 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 12/07/2020 tarihinde açıldığı, bu haliyle kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, ilk derece mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) no.lu paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.