"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kadastro sonucu Yıldızeli İlçesi, Kapu Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 154 ve 156, 102 ada 158, 106 ada 59 ve 108 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 2.919,00, 5.907,69, 4.932,72, 106.43 ve 3.201,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tarafların murisi ölü ... ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, 18.01.2018 tarihinde ... ... mirasçıları adına intikal ettirilmiştir. Bilahare çekişmeli 102 ada 158 parsel sayılı taşınmazda davalılar... payları, 106 ada 59 ve 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda ise davalı ... payı rızaen ferağ suretiyle tapuda kayden DSİ adına intikal ettirilmiştir.
I. DAVA
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların kök muris ... terekesine ait olmadığını belirterek, satın alma iddiasıyla, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların taksimen kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2016 tarihli ve 2014/798 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazların kök muristen intikal etmediği, davacı tarafından 3. kişilerden satın alındığı ve yarı hissesinin davacıya, yarı hissesinin davalı ...’e ait olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... Bilirkişisinin 11/12/2015 tarihli raporunda A harfi ile gösterilen 2.756,53 m2'lik kısmının aynı adaya son parsel numarası verilmek suretiyle tapu kaydındaki malikler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... Müdürlüğü adına tesciline, kalan kısmın tapu kaydındaki malikler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... Müdürlüğü adına tesciline, 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ... Bilirkişisinin 11/12/2015 tarihli raporunda B harfi ile gösterilen 444,61 m2'lik kısmındaki davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in hisselerinin 1/2 lik payının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, 102 ada 154 ve 156 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının 1/2 hissesinin iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, 102 ada 158, 106 ada 159 parsel sayılı taşınmazlardaki davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in hisselerinin 1/2'lik payının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde özetle, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, çekişmeli taşınmazların müstakilen davacıya ait olduğunu ancak bunun Mahkemece göz ardı edildiğini belirterek, Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/798 Esas ve 2016/123 Karar sayılı kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3.2.2. Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlarda, zilyetlik mülkiyetin karinesidir. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2012 gün, 2011/20-714 Esas, 2012/78 Karar)
3.2.3. 4721 numaralı Türk Medeni Kanunu'nun 763. maddesine göre; taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Bir taşınırın zilyetliğini iyiniyetle ve malik olmak üzere devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile zilyetlik hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hallerde o şeyin maliki olur.
3.2.4. 4721 numaralı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin 1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.5. 3402 numaralı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin 1. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Kadastro sonucunda Yıldızeli İlçesi, Kapu Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarafların murisi ölü ... ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3.3.2. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK.'nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların ölü olan babası adına tespit gördüğünü ve böylece kendisi haricindeki mirasçıların da tapuda hak sahibi olduğunu, ancak bu taşınmazların murisleri ... ... ile bir ilgisinin olmadığını, çekişmeli taşınmazları 1972 yılında Akçalı köyünden ... ...’tan kendisinin satın aldığını, o tarihten beri zilyetliğin kendisinde olduğunu belirterek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış, davalılar ise çekişmeli taşınmazların evvelinde muris ... ...’ya ait olduğunu ve kendilerinin de miras payı haklarının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Kadastro tutanağı resmi belge niteliğinde olup aksinin mutlaka ispat edilmesi gerekir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazların haricen satın alındığının davacı tarafça kanıtlanması gerekmekte olup ispat yükünün davacıda olduğu açıktır. Mahkemece her ne kadar taşınmazların kök muris ...’a ait olmadığı, davacının çekişmeli taşınmazları kardeşi ... ile birlikte satın aldığı ve böylece çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı ...’ın yarı pay oranında hak sahibi olduğu sonucuna varılmış ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları dikkate alındığında, taşınmazların davacı ... tarafından ... isimli kişiden satın alındığı ve zilyetlik devrinin gerçekleştiği dosya kapsamı ile sabittir. Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazlar TMK.'nun 762. maddesi hükmüne göre menkul mal niteliğindedir. Aynı Kanun'un 763. maddesi uyarınca bu gibi malların mülkiyetinin devri zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşecektir. Bu açıklamalara göre taşınmazların satış ve zilyetliğin devri ile mülkiyetinin davacıya geçtiği, bu yerlerin davacıya ait olduğunun davacı ... tarafından ispat edildiği, dolayısı ile ölü ... adına yapılan tespitin hatalı olduğu, davacının tespitin aksini kanıtladığı, öte yandan ...’nın çekişmeli taşınmazlara yönelik satın almaya dayalı bir mülkiyet iddiasının olmadığı, sadece satış esnasında ...’in orada bulunmuş olmasının onu malik yapmayacağı, davalı savunmasının soyut nitelikten öteye geçemediği, kaldi ki davalıların kanun yollarına başvurmadığı, Mahkemece davanın 102 ada 154, 156, 158; 106 ada 59 parseller ve 108 ada 6 parselin (B) harfiyle gösterilen bölümü yönünden tam kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının dosya kapsamı ve toplanan delillere uygun düşmediği anlaşılmıştır.
V. SONUÇ
Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.