"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/384 E., 2021/709 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul/Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bingöl 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/3 E., 2020/81 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun vekalet ücreti bakımından kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, babaları ... 'nın paydaşı olduğu Bingöl ili, Merkez ilçesi, Ormanardı köyü 133 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yer alan ve 1969 yılında kadastro tespit çalışmalarında tespit harici bırakılan, üzeri taşlarla dolu yaklaşık 4 dönümlük yeri 1970-1971 yıllarında emek ve para harcayıp taşları temizlemek, toprak sermek suretiyle imar ihya ederek tarım arazisi haline getirdiğini, bu tarihten itibaren üzerinde tarımsal faaliyetlerde bulunduğunu, yaklaşık 15 yıl boyunca malik sıfatıyla zilyet olarak fasılasız ve nizasız taşınmazda buğday, fasulye ekerek ekonomik amacına uygun kullandığını, daha sonra taşınmazın zilyetliğini kendilerine devrettiğini, zilyetlik sürelerinin 45 yılı aştığını, taşınmazın Ormanardı köyünde yapılan arazi toplulaştırmalarında 133 ada 5 parsel olarak davalı ... Hazinesi adına tapuya kaydedildiğini, yapılan tespitin yanlış olup gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek dava konusu 133 ada 5 parsel sayılı taşımazın yaklaşık 4 dönümlük bölümünün tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Yargılama sırasında mirasbırakan ...'ın dava dışı mirasçıları davaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, taşınmazın evvelinde tescil harici yer olduğunu, 3083 sayılı Kanun kapsamında yapılan toplulaştırma çalışmaları sonucunda Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın daha önce dava konusu edilmediğini, zilyetlik iddiasının delillendirilmediğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtip reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 07.11.2018 tarihli fen bilirkişisi raporunun ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen kısmı yönünden davacılar yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili, davacı tarafın askı ilan süresi içerisinde idari yargıda dava açmadığı gibi toplulaştırma işlemine karşı herhangi bir itirazda dahi bulunmadığını, tüm mirasçıların birlikte dava açmalarının zorunlu olduğunu, davanın taraf teşkili bakımından reddedilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığını, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın en az 30-35 yıldan beri imar ihya edildiğinin belirtildiğini, ancak imar-ihyanın en erken ne zaman başlayıp tamamlandığı hususunun değerlendirilmediğini, sadece ham toprağın sürülmesinin ya da taşları temizlenmiş bir yerde bina ve duvar yapılmasının veya ağaç dikilmesinin bir emek ve masrafı gerektirmesine rağmen imar-ihya sayılmayacağını, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini, aksi durumda lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın 07.11.2018 havale tarihli jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından düzenlenen rapora ekli krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümler olduğu, bunlardan (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde 1976, 1984 ve 2002 tarihli hava fotoğraflarında tarımsal amaçlı kullanılan, ekilen sürülen yerler şeklinde görüldüğü, hatta 1976 tarihli sınırlar ile 2018 yılında sınırların aynı olup değişiklik bulunmadığı, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacılara irsen intikalen ve taksimen intikal ettiği, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 2014 yılına kadar davacılar tarafından ekonomik amaca uygun şekilde zilyetliğin sürdürüldüğü, taşınmazın öncesi itibariyle zilyetlik yoluyla kazanılmasına engel durum bulunmadığı, hali hazırda taşınmaz üzerinde bahçe tarımı yapıldığı, bu şekilde davacılar yararına çekişmeli taşınmazın (A) bölümü üzerinde edinme koşullarının gerçekleştiği ancak aynı tarihli raporda taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün dere yatağı alanında bulunup, imar - ihya edilmediği, zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının davacılar yararına oluşmadığı, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ancak davanın kısmen reddine karar verildiği halde kendisini vekil ile temsil eden davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının ve hükümde atıf yapılan teknik bilirkişi raporunun kime ait olduğuna ve taşınmazların miktarlarına dair bilgi yazılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.2 nci maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti ve hükmün kuruluş biçimi yönünden düzeltme yapmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, istinaf dilekçesindeki esasa yönelik itiraz nedenlerini yinelemiş, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bingöl ili, Merkez ilçesi, Ormanardı köyünde yer alan dava konusu taşınmazın 1969 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince tespit harici bırakıldığı, 31.08.2015 tarihinde 133 ada 5 parsel numarası ile 38.713,63 m2 yüz ölçümü ve ham toprak vasfıyla davalı ... adına idari yoldan tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.