Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10159 E. 2022/4062 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, satış sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın taşınmazı devretmekte haklı ve makul bir nedeninin bulunmaması, devrin gerçek değeri ile tapuda gösterilen değer arasında önemli farklılıklar olması ve tarafların ekonomik durumları gibi olgular birlikte değerlendirilerek, taşınmazın gerçekte bağışlandığı ancak tapuda satış gibi gösterilerek muvazaalı bir işlem yapıldığı sonucuna varılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : MALATYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istekli dava sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 23/05/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan ...’ın 231 ada 9 parsel sayılı taşınmazının öncelikle ara malik...’e, ondan da davalıların mirasbırakanı ...’e devredildiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu taşınmazın öncesinde 22 ada 567 ve 568 parsel sayılı taşınmazlar iken toplulaştırma işlemi ile 231 ada 9 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu, 22 ada 567 ve 568 parselin öncesinde kadastro harici taşlık alan olduğunu, davalılardan ...in burayı imar ve ihya ettiğini, kayısı fidanları ektiğini, dava konusu taşınmazın toplulaştırma işlemi sonucunda mirasbırakan adına tescil edildiğini, ayrıca mirasbırakan tarafından davalılardan ...e verilen vekaletname olduğunu, mirasçılardan mal kaçırma amacında olsaydı mirasbırakan adına kayıtlı dava dışı taşınmazları da istediği kişiye devredebileceğini, mirasbırakan tarafından dava konu taşınmazın 10.236 TL bedelle dava dışı ara malik...’e, ondan da bedelini ödemek suretiyle mirasbırakanları ...’e devredildiğini, muvazaa olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalı ...'in dava konusu taşınmazı devraldıktan sonra hiç kullanmaması, mirasbırakan ile ... arasında devri haklı kılacak beşeri bir ilişkinin bulunmaması, taşınmazın devir silsilesinde tarafların birbirleri ile olan yakınlık derecesi de dikkate alındığında söz konusu devirlerin bedelsiz olarak yapıldığı, tapudaki işlem her ne kadar satış ise de aslında taşınmazın mirasbırakan tarafından ...'e bağış yapıldığı, mirasbırakanın taşınmazı satması için haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından dava konusu taşınmazın satışa çıkartılması sonrasında bedeli mirasbırakana ödenmek suretiyle iktisap edildiğini, davalıların ekonomik anlamda durumlarının iyi olduğunu, dava konusu taşınmazı satın aldıkları tarihe yakın dönemde başka taşınmazlar da satın aldıklarını, mirasbırakanın yaşam tarzı gereğince aşırı derecede harcama yaptığını, dava konusu taşınmaz dışında bir takım dava dışı taşınmazlarını da satmak zorunda kaldığını, satış bedelinin mirasbırakana bizzat ödendiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 30/09/2021 tarihli ve 2021/977 Esas - 2021/1008 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın temlik tarihindeki gerçek değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında önemli farklılıklar bulunduğu, temlik tarihi itibariyle mirasbırakanın ihtiyacı olarak gösterilen ekonomik sebeplerin yeterince inandırıcı ve satışı gerektiren sebepler olarak görülmediği, mirasbırakanın sağlığında hak dengesini gözetir kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yaptığının kayden saptanamadığı, tarafların ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda mirasbırakanın dava konusu taşınmazı davalıların mirasbırakanına gerçekte bağışladığı halde ara malik kullanmak suretiyle tapuda satış yapılmış gibi muvazaalı olarak temlik ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tanığı olarak dinlenilen ...’in dava konusu taşınmazı hiç kullanmadığını beyan etmiş olmasına rağmen çiftçi kayıt sistemindeki kayıtlardan dava konusu taşınmazı kullandığının kayden sabit olduğunu, mirasbırakanın müsrif bir hayat yaşaması nedeniyle bir çok taşınmazını satmak zorunda kaldığını, dava konusu taşınmazı da piyasaya olan borçları nedeniyle satılığa çıkarttığını, davalılar tarafından bedeli mirasbırakana ödenmek suretiyle dava konusu taşınmazın satın alındığını, muvazaanın olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2) nolu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV.3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınmasına, aşağıda yazılı 22.375,93 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 23/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.