"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, mirasbırakan ...'ın maliki olduğu 128 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakım akdi karşılığı davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 12.12.2012 tarihli dilekçeyle Şenpazar ilçesi 128 ada 4 parsel sayılı taşınmazı dava konusu ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; akdin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında ölen davalının mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19/06/2014 tarihli ve 2012/3 E., 2014/140 K. sayılı kararıyla; 1979 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mal kaçırma amacı ile değil ikinci kez evlenen murisin eşi ...'ın kendisine ölünceye kadar bakmasından sonra ona mal bırakma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairemizin 19/06/2017 tarihli ve 2015/703 E., 2017/3626 K. sayılı kararı ile “...tüm tapu kayıtlar birlikte değerlendirilerek dava konusu Şenpazar'da bulunan 128 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı adına zilyetlikten tescil edildiği, Cide Tapu Müdürlüğünün Şenpazar Mahallesi Cuma yanı mevki 6 sıra no.lu tapu kaydıyla mirasbırakan tarafından davalıya ölünceye kadar bakım akdiyle taşınmazın devredildiği kayden sabit olup, bu durumun tarafların da kabulünde olduğu saptanmakla, öncelikle her iki taşınmazın aynı taşınmaz olup olmadığının saptanması, mirasbırakanın sağlığında tapu memuru önünde taşınmazı davalıya devredip devretmediğinin belirlenmesi, ölünceye kadar bakım akdi ile taşınmazın davalıya devredildiğinin tespiti halinde mirasbırakanın başka mal varlığı bulunup bulunmadığının araştırılması, temlik edilen taşınmazın toplam tereke içindeki değerinin belirlenmesi, böylece toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
İlk Derece Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli ve 2017/288 E., 2021/184 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın ölümünden kısa süre öncesine kadar kendi ihtiyaçlarını kendisinin giderdiği, bakıma muhtaç hale geldiğinde de davalı eşi tarafından bakılmadığı, davacı kızı ile ilişkilerinin iyi olmadığı, intikalen edindiği başka taşınmazları da davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği, muris adına kayıtlı başkaca taşınmaza ise rastlanılmadığı, taşınmazın mirasçısından mal kaçırmak amacıyla devir ve temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ¾ payının davacı adına, ¼ payının iptalden önceki tapu maliki adına tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ...’in ölene kadar mirasbırakanla birlikte yaşadığının ve ihtiyaçlarını gördüğünün dinlenen tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdine aykırılık nedeniyle şikayetinin bulunmadığını, akdin yapılması için bakıma muhtaç olmasının gerekmediğini, Mahkemece 05/04/1993 tarihli ölünceye kadar bakma akdinin ne şekilde uygulandığının anlaşılamadığını ve 166 adada bulunan taşınmazların bilirkişi raporuna konu edilmediğini belirterek, kararın esas ve ferileri yönünden bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma aktinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanunu'nun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614, (BK) m. 514)
Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19, (BK) m. 18) Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (IV/6.2.) numaralı paragrafında açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan (IV/2) numaralı paragraftaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin yerinde bulunmayan diğer temyiz itirazlarının reddine.
Ne var ki, HMK'nın 297. maddesine uygun olarak ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde veraset ilamına atıf yapılmak suretiyle davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilip, kalan payın davalı üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, davalının edinme sebebini değiştirecek şekilde onun adına da tescil hükmü kurulması ile atıf yapılan veraset ilamlarının kararın eki sayılmasına karar verilmesi doğru değil ise de; anılan bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesi hükmünün 2. fıkrası hüküm yerinden çıkarılarak yerine "2- Dava konusu Şenpazar ilçesi Merkez Mahallesinde bulunan 128 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının mirasbırakana ait Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.06.2011 tarihli ve 2011/569 Esas, 2011/657 Karar sayılı veraset ilamındaki davacının payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan payın davalılar üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılmasına, hükmün 3. fıkrasının hükümden tamamen çıkarılmasına, sonraki fıkra numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine, davalılar vekilinin temyizi ve re'sen yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.