"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen tapu iptali ve tescil davasının kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile harçtan muaf olan davalı Hazine aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu, gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp davanın kabulüne dair yeniden verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 640 ada 48 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 6 no.lu bağımsız bölümlerde 272/880 payın mirasbırakanı ... adına kayıtlı iken mirasbırakanın bekar ve çocuksuz olarak öldüğünü Kadıköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/379 Esas ve 2011/485 Karar sayılı veraset ilamına göre mirasbırakan ...’in yasal mirasçısı olarak kabul edildiğini, çekişme konusu taşınmazın davalı Hazine adına İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin (eski Şişli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi) 13.04.1993 tarihli ve 1985/350 E., 1988/470 K. sayılı veraset ilamı uyarınca hükmen tescil edildiğini, bahse konu veraset ilamının İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/285 E., 2016/177 K. ve 19.12.2018 kesinleşme tarihli hükmü ile iptal edildiğini, mirasbırakan ...’in yasal tek mirasçısının kendisi olduğunu, davalı Hazine adına oluşan tescil kaydının yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakan ...’in mirasçı bırakmadan ölmesi üzerine terekesinin Hazineye intikaline karar verildiğini, bahse konu tescil işleminin Mahkeme kararı ile yapıldığını, miras sebebi ile istihkak talebi yönünden zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/285 Esas, 2016/177 Karar sayılı dosyasında; Hazinenin mirasçılığını kabul eden veraset ilamının iptal edildiği, mirasbırakanın tek mirasçısının davacı ... ... olduğunun belirlendiği, buna ilişkin kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu durum karşısında Hazinenin mülkiyet hakkının ortadan kalktığı, taşınmazın eski malikin mirasçısı olan davacıya döndürülmesi gerektiği gerekçesiyle, iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Beyoğlu Nüfus Müdürlüğünün 17/04/1989 tarihli ve 8299 sayılı nüfus kayıt örneğindeki bilgiler ile davacı tarafça sunulan bilgiler arasında çelişkiler bulunduğu halde bu hususta bir araştırma yapılmadığını, miras sebebiyle istihkak davasına ilişkin zamanaşımına yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, davalı İdarenin 492 sayılı Yasa'nın 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğunu İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 16/11/2021 tarihli ve 2021/716 Esas 2021/1738 Karar sayılı kararıyla; Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/12/1984 tarihli 1982/3 Esas ve 1984/2 Karar sayılı ilamı ile ...’ın başka mirasçısının olmaması nedeniyle dava konusu taşınmazların hükmen Hazine adına tescil edildiği, bağımsız bölümler için diğer paydaş ...'ın açtığı ortaklığın giderilmesi davasında Şişli 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/1137 Esas ve 2002/1570 Karar sayılı ilamı ile bağımsız bölümlerin satılarak ortaklığının giderilmesine karar verildiği, yapılan ihale ile bağımsız bölümlerdeki ...’a ait payların bedelinin Hazine tarafından ödenerek adına tescil edildiği, davacının açtığı mirasçılık belgesinin iptali davasında İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/285 Esas ve 2016/177 Karar sayılı kararı ile tapu maliki ...'ın tek mirasçısının davacı ... olduğunun tespitine karar verildiği, hükmün Yargıtay incelemesi sonucunda kesinleştiği, buna göre davalı Hazine adına 2 ve 6 no.lu bağımsız bölümlerde miras yoluyla yapılan 272/880 hisse tescilinin dayanağının yolsuz hale geldiği, bu nedenle tescil işleminin baştan itibaren yolsuz tescil niteliğinde olduğu, bununla birlikte davalı Hazinenin harçtan muaf olduğu, Mahkemece davalı aleyhine hatalı olarak harca hükmedildiği, gerekçesiyle davalının istinaf talebinin harç yönünden kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki nedenleri tekrarlayarak, Mahkemece yeterince inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, miras sebebiyle istihkak davasında zamanaşımına ilişkin itirazlarlarının değerlendirilmediğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." hükmüne yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 02/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.