"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KALKANDERE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların ... mirasçıları olduğunu, dava konusu 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın çok az bir kısmı davalıların murisi ....’a ait iken yapılan kadastro çalışmaları sonucu hatalı olarak tamamının .... adına tespit ve tescil edildiğini, bu tespitin iptali için daha önce 2008 yılında Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, ancak ölü kişiye karşı açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, bu dava nedeniyle hak düşürücü sürenin kesildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/04/2021 tarihli ve 2020/187 Esas, 2021/72 Karar sayılı kararı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise de somut olayda durumun farklılık arz ettiğini, tapu iptal ve tescil davasının 2008 yılında açılıp kabulüne karar verildiğini, kabul kararının Yargıtay tarafından ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesi ile bozulduğunu, ancak bozma kararından önce ölü.... mirasçılarının davaya dahil edildiğini dolayısıyla 28.10.2011 tarihi itibarıyla hak düşürücü sürenin kesildiğini, davalılar aleyhine süresinde dava açtıklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 06/10/2021 tarihli ve 2021/979 Esas, 2021/792 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 25/11/2020 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 14/02/2008 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.
3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV/3) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.