Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10249 E. 2023/5060 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu babalarından intikal eden taşınmazın anneleri adına tescil edilmesi ve ardından davalıya satılması üzerine, davacılar tarafından miras payları oranında tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan satışın, davacılar tarafından ileri sürülen bağış iddiasının ispatlanamaması, davalının kötü niyetli olduğunun kabulü ve kadastro tespit tarihinden sonraki muhdesatların tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi olanağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/679 E., 2021/734 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/136 E., 2021/228 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, tarafların kardeş olduklarını, 181 ada 48 parsel sayılı taşınmazın babaları...’dan intikal edip, murisin terekesinin taksim edilmemiş olmasına rağmen yapılan kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazın bağış nedeniyle tarafların annesi Zelfinaz adına tespit ve tescil edildiğini, Zelfinazın da bu taşınmazı davalıya sattığını, satımın geçerli olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın tapu maliki...dan bedeli karşılığında satın alındığını, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 1023 üncü maddesinde yazılı tapu siciline güven ilkesi gereğince bu iktisabın korunacağını, davanın tespit maliki olan...ya yöneltilmesi gerektiğini, davalının husumetinin bulunmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan binanın çekme katının davalı tarafından yaptırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli, 2018/946 Esas 2019/1059 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın hükme karşı istinaf yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 10.01.2020 tarihli 2019/41 Esas, 2020/5 Karar sayılı kararıyla; eksik inceleme nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kabulüne, dava konusu 181 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya tesciline bakiye hissesinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesinin üzerinden on yıl geçtiğinden ve eldeki davada kadastrodan önceki sebeplere dayanıldığından davanın reddinin gerektiğini, davalının taşınmazı iyi niyetli olarak iktisap ettiğini, dava konusu taşınmaz kadastro sırasında davalı adına tespit edilmediğinden kadastro tespiti nedeniyle açılacak tapu iptal ve tescil davasının karşı tarafının da davalı değil tespit maliki olan tarafların anneleri Zelfinaz olması gerektiğini, davacılar kadastro tespitinin dava konusu taşınmazın üzerindeki çekme katın davalı tarafından inşa edildiğinin beyan edilmesine rağmen yerel mahkemece çekme katın da dahil edildiği değer üzerinden davanın kabulüne karar verilip, bu değer üzerinden davacılar vekili lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının zorunlu olduğunu, yerel mahkemenin bilirkişi raporundaki seçenekli hesaplamalardan hangisini seçtiğini gerekçeleriyle birlikte kararında açıklaması gerektiğini, buna rağmen yerel mahkemenin çekme katın dahil olduğu hesaplamayı neden seçtiğine dair herhangi bir gerekçe sunmadığını, bu nedenle davalının adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, hakimin HMK'nın 26.maddesine aykırı şekilde yetkisini aşarak davacı tarafın talebiyle bağlı kalmayıp, davalıya karşı yöneltilecek davanın konu ve talebinin farklı olması gerektiğini gözardı etmesinin; davalı tarafından yapıldığı sabit olan çekme katın taşınmaz değerinin davacıların pay oranlarına dahil ederek davayı kabul etmesinin hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazın kök muris İbrahim ... tarafından tespit maliki eşi...ya haricen bağışlandığının ispatlanamadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesindeki koşulların gerçekleştiği, davalının taraflar arasındaki durumu bilen yada bilebilecek durumdaki kişilerden olduğu, kadastro tespit tarihinden sonra meydana getirilen muhdesatların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2.maddesi gereğince tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine yasal olanak bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki muhdesatlarla ilgili olarak mahkemece ayrıca bir muhdesatın aidiyeti hükmü kurulmadığından dava konusu taşınmazın üzerindeki muhdesatlarla birlikte toplam değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti hesabı yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiş, cevap dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı miras payına yönelik açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 uncu maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 15 ... maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 6, 713 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1. ... İli,... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 181 ada 48 parsel sayılı 1.741.81 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve hibe nedeniyle dava dışı ... adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra 09.03.2017 tarihinde satış yoluyla davalı ...'ya devredilmiştir.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 4.222,34 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.