Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10281 E. 2022/8354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, istinaf ve yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : KAYSERİ 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen 07/10/2021 tarihli, 2021/910 Esas ve 2021/970 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Kayseri ili, Kocasinan ilçesi .... kasabası ..... mevkiinde bulunan 5912 parsel sayılı 5.623,88 m²lik tarlanın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu yeri 30 yılı aşkın süre kendisinin kullandığını, kendisinden önce 30 yılı aşkın süre babasının kullandığını, dip kök kayıtlarında mirasçıları olan davalı adına tapuya tescil edildiğini ileri sürerek davalı adına tespit ve tescil edilen yerin iptal edilerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacının, dedesinin de annesi ... Temizsoylu'nun da mirasçısı olmayıp herhalde soyadının Temiz olması nedeniyle bir kavram karışıklığı yaratmak nedeniyle davayı mirasa dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açtığını, muris muvazaasının söz konusu olmadığını, 10 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2021 tarihli ve 2020/459 E., 2021/188 Karar sayılı kararıyla; davacı mirasa ve eklemeli zilyetliğe dayalı olarak dava açmış ise de kadastro tespitinin yapıldığı ... Temizsoylu ve tapu maliki ... ile aralarında mirasçılık ilişkisi olduğu hususunda delil sunulmadığı, nüfus kayıtları içeriğine göre taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmadığı, davada muris muvazaası iddiasının da bulunmadığı, taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 03/05/1996 tarihinde kesinleştiği, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak on yıl içerisinde dava açılabileceği, davanın on yıllık süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu tarlanın müvekkili ile davalının dip murisleri...'ten geldiğini, daha sonra mirasçıların kendi aralarında bölüşmesi sonucu müvekkilinin murisi ...'e, yani...'in iki çocuğu olan ... ve ...'ya intikal ettiğini, bunlardan ...'dan da, müvekkilinin murisi ve dedesi ...'e, bundan da müvekkilinin babasına intikal ettiğini, 30 yılı aşkın babası kullandıktan sonra, yaklaşık 30 yıl da müvekkili ...'in kullandığını ve halen de kullanmakta olduğunu, kadastro çalışması esnasında müvekkilinin de köyde olmaması sebebi ile dava konusu yerin davalı ...'in annesi ... Temizsoylu adına tespit ve tescil edildiğini, bundan da davalıya intikal ettiğini, dava konusu yer ile diğer komşu taşınmazların evveliyatının bir bütün iken, miras ve taksim yolu ile tarafların murislerine intikal ettiğini, daha sonra da taraflara miras yolu ile intikal ettiğini, dava konusu tarlanın müvekkilinin murisi ...'den miras yolu ile geldiğini, 50 yıldır müvekkilinin dedesi ... ve babası... ...'ın zilyet ve tasarrufundan iken, son 30 yıldır da kardeşi ile birlikte zilyet ve tasarruflukları devam ederken miras taksimi sonucu müvekkiline düşen dava konusu yeri halen müvekkilinin kullandığını, Yüksek Yargıtay içtihatları ve emsal kararlar gereği muris malında 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olmadığını, mahkemenin gerekli ve yeterli araştırma yapmadan davayı hak düşürücü süre sebebi ile reddetmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 07.10.2021 tarihli, 2021/910 Esas ve 2021/970 Karar sayılı ilamı ile; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. ” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V./3.2.) paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına ve kadastro tutanağı 03.05.1996 üzerinde kesinleşmiş, dava ise 13.02.2020 tarihinde açılmış olmasına göre (IV./3.) paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.