"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ile tescili ve bedel istemli dava sonunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 04.10.2021 tarihli, 2021/1076 Esas ve 2021/1205 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan anneleri ...’nin 1526 ve 1523 parsel sayılı taşınmazlarını mal kaçırma amacıyla, davalının ve eşinin de baskısı ile davalı kızı ...’a temlik ettiğini, devrin muvazaalı olduğunu ve mirasbırakana bir bedel ödenmediğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da taşınmazları alacak ekonomik gücü olmadığını, taşınmazlardan 1523 parsel sayılı olanın dava dışı iyi niyetli ...’e satıldığını öğrendiklerini ileri sürerek davalı adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, üçüncü kişilere devredilen taşınmaz yönünden miras paylarına tekabül eden bedelin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı, dava konusu taşınmazların mirasbırakan annesinin değil mirasbırakanın ikinci eşi ...’nin olduğunu, ...’nin yurt dışında çalışırken taşınmazları satın aldığını ancak mirasbırakan adına tescil edildiğini, kendisinin 13 yaşından itibaren üvey babası ile birlikte yaşadığını, ...’yi öz babası gibi görüp öyle davrandığını, onun da kendisini kızı gibi gördüğünü, mirasbırakan ve eşinin her türlü bakımı ile ilgilendiğini, ...’nin eşinin diğer çocukları ile arasında sıcak bir ilişki olmadığını, dava konusu taşınmazların ...’ye ait olduğunu bölgedeki herkesin bildiğini, ...’nin eşi olan mirasbırakana taşınmazları kendisine vermesi için sözlü vasiyette bulunduğunu, mirasbırakanın taşınmazları bu nedenle kendisine devrettiğini, harcın az olması için işlemin satış olarak gösterildiğini, temlikin minnet borcu ile yapıldığını belirterek davaların reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince, mirasbırakanın mal kaçırma kastı bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar ve birleştirilen davada davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davacılar istinaf dilekçelerinde özetle; somut olayda muris muvazaası şartlarının gerçekleştiğini, davalının da bedel ödemediğini ve mirasbırakanın eşinin davacıları sevmediğini ikrar ettiğini, ...'e mal kalmasın diye mirasbırakana baskı yapılarak taşınmazın devredildiğini, murisin davalı ile birlikte yaşamadığını, kendilerinin de murisle ilgilendiklerini, murisin terekesinin neredeyse tamamını davalıya temlik ettiğini, murisin terekesinde kalan taşınmazın ise değersiz olduğunu, murisin eşi ölene kadar onunla yaşadığını öldükten sonra da oğlu ... ile birlikte yaşadığını, temliklerden pişman olduğunu, bedele yönelik taleplerinin tapu iptali ve tescili olmazsa tenkis şeklinde olduğunu, mahkemenin hukuki değerlendirmeyi eksik ve hatalı yaptığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesini istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04.10.2021 tarihli, 2021/1076 Esas ve 2021/1205 Karar sayılı ilamı ile; davalı tarafın taşınmazların murisi eşi ...'ye ait olduğunu, ...'nin yurt dışında olması sebebiyle taşınmazların muris adına alındığını ve bakımlarıyla davalının ilgilendiğinden dolayı taşınmazların kendisine verildiğini savunmasına rağmen dava konusu taşınmazlardan 1526 parsel sayılı taşınmazın 19/10/1994 tarihinde murisin eşi ... adına kayıtlı iken murise satış yoluyla devredildiği, aynı tarihte dava konusu 1523 parsel sayılı taşınmazı murisin dava dışı üçüncü kişiden satın aldığı, dosya kapsamında dinlenen tanıkların ifadelerinden murisin davalıya taşınmaz devretmesini gerektirir bir bakım ihtiyacının olmadığı, davalının ilgilenmesinin evlatlık ilişkisini aşar boyutta olmadığı, taşınmazların devir tarihi itibariyle rayiç değeri ve satış değeri arasında orantısızlık olduğu, dinlenen tanık anlatımlarına göre; miras bırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, bu nedenlerle; dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından davalıya temlikinin bedelsiz, muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazların kendisinin ve davacıların üvey babası olan ... ...'ya ait olduğunu, taşınmazlardan birinin ... tarafından ...'ye devredildiğini, diğerlerini ... yurt dışında olduğu için taşınmazları kendi üzerine devir alamamış ve köyde yaşayan eşi ... üzerine
devirlerin alındığını, diğer bir deyişle taşınmazların mirasbırakan ...'nin olmadığını, bu nedenle davacıların taşınmazlarda bir hakkı bulunmadığını, taşınmazların gerçek sahibi olan ... ..., eşi ...’ye sağlığında sözlü vasiyette bulunmuş ve kendisi öldükten sonra, bu iki taşınmazının kendilerinin yanında büyüyen ve kendilerine her zaman çok iyi davranan ve bakımları ile ilgilendiği için kendisine bırakılmasını istediğini, annesinin eşi ...'nin ve annesinin bakımı ile kendisinin ilgilendiğini, davacıların üvey babaları ile hiç ilgilenmediğini, tapu memuru harcın çok olacağını söylediği için işlemin bağış değil satış olarak yapıldığını, bedelin para olması gerekmediğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, yerel mahkeme kararının doğru olduğunu, dava konusu taşınmazlar ...'ye ait olduğu için davacıların ancak ...'den annelerine intikal edecek 1/4 paydan hak iddia edebileceklerini, annesinin mal kaçırma kastı olsa idi kendisine ait taşınmazları da devredeceğini, oysa devredilen taşınmazların ...'nin isteği üzerine minnet duygusu ile kendisine devredildiğini, temliklerin muvazaalı olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescili ve üçüncü kişilere temlik edilen taşınmaz için bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706. Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V.3.2.) paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3.) paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı asıl dava için 16.855,47 TL, birleştirilen dava için 8.427,73 TL bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına, 24/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.