"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/46 E., 2021/63 K.
DAVA TARİHİ : 11.03.2013
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulüne
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, kadastro çalışmaları sonucu Eskiahır köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adlarına tespit ve tescil edildiğini ancak taşınmazın yüzölçümünün yaklaşık 400 metrekare eksik belirlendiğini ileri sürerek dava dilekçesine ekli krokide gösterdikleri bölümün 136 ada 1 parsele eklenmesi ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, süresinde cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 17.12.2013 tarihli ve 2013/28 Esas, 2013/163 Karar sayılı kararı ile davacıların parseline eklenmesini istedikleri yeri davacıların babası Hüseyin Öz'ün yaklaşık 25 senedir kullandığı, malik sıfatıyla 20 yılı aşkın bir süredir bulunan zilyetliğini çekişmesiz ve aralıksız bir şekilde sürdürdüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.03.2015 tarihli ve 2015/2257 Esas, 2015/1522 Karar sayılı kararı ile eksik araştırma ve inceleme yapıldığı gerekçesiyle karar bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda 10.05.2016 tarihli ve 2015/159 Esas, 2016/156 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kadastro tespitinin iptali ve tescile karar verilmiş, davalı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.09.2020 tarihli ve 2016/17782 Esas, 2020/3165 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazları reddedilmiş, ancak davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında tescil hükmü kurulması ile yetinilmesi gerekirken taşınmaz kadastro dışı olduğu halde kadastro tespitinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı uyarınca işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup olmadığı ve taşınmazın kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yeterli inceleme yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.