"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tazminat istekli dava sonunda Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2020 tarihli, 2018/1 Esas, 2020/311 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14/10/2021 tarihli ve 2021/1007 Esas - 2021/1283 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’ın 9675 parsel sayılı taşınmazını dava dışı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, ...’ın da dava dışı ...’a, ...’ın da davalı ...’a devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, dava dışı kız kardeşler tarafından muris muvazaasına dayalı olarak davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası sırasında dava konusu taşınmazı aralarında imzaladıkları 15/06/2016 tarihli protokol uyarınca dava dışı .... Ltd. Şirketine satış yoluyla devrettiklerini, bu durumun dahi davalının temlikin muvazaalı olduğunu kabul ettiğini gösterdiğini ileri sürerek taşınmazın değeri üzerinden miras paylarına isabet edecek değer olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı, mirasbırakanın taşınmazı ...’a temlikindeki amacının taşınmazın daha sonra erkek çocukları olan ..., ... (bir kısım davacıların mirasbırakanı), ... (davacı) ve ...'ye devrini sağlamak, onlara kız çocuklarından daha fazla mal kazandırmak olduğunu, mirasbırakanla birlikte hareket eden davacıların davayı açmakla dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiklerini, haklarını kötüye kullandıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalılar, savunma getirmemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2020 tarihli, 2018/1 Esas, 2020/311 Karar sayılı kararıyla; temliklerin kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı yapıldığı ancak davacı ... ile diğer davacılar ...’ın mirasbırakanları ...'ın, mirasbırakan babaları ... ile birlikte hareket ettikleri, muvazaalı işlemin tarafı oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili, muvazaa iddiaları kanıtlandığı halde yerel mahkemece görmezden gelindiğini, davalı ...'ın, 24/01/2018 tarihli davaya cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde bahsedilen tüm hususları doğrulayarak, dava konusu taşınmazı muvazaalı bir şekilde devir aldığını ikrar ettiğini, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/614 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararın Yargıtay'ca bozulduğunu, anılan davada da muvazaa iddiasının ispatlandığını, dava dilekçesi ekinde sunulan satış protokolünde davacıların isimleri yer almadığı gibi, protokole göre dava konusu taşınmazda hak sahipleri olduklarına dair de hiçbir ibarenin de bulunmadığını, davalı tarafın, dava konusu taşınmazın varlığından dahi haberi olmayan davacıların miras haklarını ihlal ettiğini, taşınmazın protokoldeki değerinin 2.030.000,00 TL olduğu kabul edildiğinde, 1 pay hakkının 169.000,00-TL olduğunu davalı tarafından, her iki davacı için ayrı ayrı 169.000,00 TL verildiği iddia ediliyor ise bunu ispatla yükümlü olduğu, kaldı ki, davacılara bu tür bir ödeme yapılmadığını ve dava dosyasına ödemeye yönelik bir evrak sunulmadığını, davalı ...'ın, diğer mirasçılar tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/262 Esas sayılı dosyası ile aleyhine açılmış olan muvazaa nedenine dayalı tapu İptali ve tescili davasını kabul ettiğini, davalı tanıklarının ifadelerini kabul etmediklerini, mahkemece yalnızca bu beyanlara itibar edilerek hüküm tesis edildiğini, dava konusu taşınmazın davalı tarafından dava dışı .... Ltd. ye 2.030.000,00-TL bedel ile satılıp devredildiğinin sabit olduğunu, davalıya yemin teklifleri olmasına rağmen mahkemece bu delilinin dikkate alınmadığını, davaya delil teşkil eden diğer dava dosyaları üzerinde yeterli inceleme yapılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14/10/2021 tarihli ve 2021/1007 Esas - 2021/1283 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tazminat isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk:
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
3.3.1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1930 doğumlu mirasbırakan ...’ın 22/04/2006 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak çocukları; davacı ..., bir kısım davacıların mirasbırakanı ..., davalı ... ile dava dışı .....’nın kaldığı sabittir.
3.3.2. Mirasbırakan ...’ın davaya konu 9675 parsel ile dava dışı 6289 parsel sayılı taşınmazlarını 18/04/2003 tarihinde dahili davalı ...’a (bir kısım davacıların mirasbırakanı olan ...’ın kayınpederi) satış suretiyle temlik ettiği, çekişme konusu 9675 parsel sayılı taşınmazın, ... tarafından damadı olan diğer dahili davalı ...’a 19/04/2012 tarihinde, ... tarafından da davalı ...’a 17/09/2013 tarihinde devredildiği; öte yandan dava dışı 6289 parsel sayılı taşınmazın da, ... tarafından mirasbırakanın oğulları ..., ...’a 13/01/2012 tarihinde eşit paylarla devredildiği görülmektedir.
3.3.3. Dava dışı kız kardeşler ... tarafından 9675 parsel sayılı taşınmaz yönünden ... ve ...’a, 6289 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise ..., ...’a karşı açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bedel davasının Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/614 Esas sayılı dava dosyasında kabul edilip, temyiz edilmeksizin kesinleştiği; dava dışı diğer kız kardeşler ... tarafından 9675 parsel sayılı taşınmaz hakkında muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğiyle ... ve ... aleyhine açılan davada, davalı ...’ın sunduğu 30/05/2016 tarihli cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiğini bildirdiği, bilahare davacıların da 15/06/2016 tarihinde davalarından feragat ettikleri, Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/262 Esas, 2016/398 Karar sayılı, 28/06/2016 tarihiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davalı ... ile mirasçı tüm kız kardeşler ile dava dışı ... ..... Ltd. Şti. arasında 15/06/2016 tarihli satış protokolünün imzalandığı, bu protokol gereğince davaya konu 9675 parsel sayılı taşınmazın, davalı ... ve taşınmazda adlarına hükmen pay tescil edilen bir kısım mirasçı kız kardeşler tarafından 20/06/2016 tarihinde dava dışı şirkete satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
3.3.4. Somut olaya gelince, yukarıda belirtilen dava dosyalarında davacı olan kız kardeşler mirasbırakanın davaya konu 9675 parsel sayılı taşınmazını oğulları ..., ... lehine temlik ettiği iddiasında bulunmakta iseler de, ... anılan davalarda davalı olarak gösterilmedikleri gibi mirasbırakan tarafından taşınmazın temlikinin muvazaalı olduğu sabittir. Eldeki davacılar (... mirasçıları) muvazaalı işlemi bilseler dahi somut olayda muvazaalı işlemin tarafı olmayıp, muvazaalı işlemin tarafları taşınmazı mirasbırakandan temlik alan dahili davalılar ... ile davalı ...’dır. 15/06/2016 tarihli satış protokolünün, protokolde imzaları bulunmayan davacılar aleyhine delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
3.3.5. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.