"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANAMUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL- TENKİS
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, Bölge Adliye Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, ortak mirasbırakanları ...’nın 74 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamını dava dışı kızı ...'ye, ...’nin de davalı ağabeyi ...’a satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., mirasbırakanın yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle taşınmazdaki payını satmak istediğini, kardeşleri ...’nin de annelerine ait taşınmazın satışından elde edilen gelir ile taşınmazı satın aldığını, ...’nin kemik rahatsızlığı bulunduğunu ve 1987 yılından bu yana kendileri ile yaşadığını, tüm tedavi ve bakım giderlerinin kendisi tarafından karşılandığı için taşınmazı kendisine devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dışı mirasçı ...’nin taşınmazı temlik aldığı tarihte bankada parası ve annesinden kalan taşınmazların satışından elde edilen parası olduğunu, bu para ile bedelin ödendiğini, mirasbırakanın amacının hem aldığı paraya karşılık hemde özürlü kızına güvence olsun diye taşınmazı sattığını, ...’nin ise hastalığı nedeniyle bakıma muhtaç olduğu için kendisi tarafından bakıldığını, ... tarafından yapılan temlikin de bu bakım karşılığı yapıldığını, tanıkların da beyanlarında bu hususu belirttiklerini, davanın kabulünün hatalı olduğunu, Mahkemece tenkis iddiasının değerlendirilmesi gerektiğini, tenkis yönünden de süreden ret kararı verilmesi gerektiğinin belirlendiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17/10/2019 tarihli ve 2019/988 E. 2019/1095 K. sayılı kararıyla; tanık beyanlarına göre taşınmazın mirasbırakan tarafından özürlü kızı ...’ye mağdur olmaması için bedelsiz verildiği, tapudaki işlemin ise satış olup işlemin muvazaalı olduğu ve ödeme savunmasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının esası itibariyle doğru olduğu ancak hükmün infazda tereddüt yaratacak şekilde kurulduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusu kısmen kabul edilerek asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair yeniden karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Bozma Kararı
Dairenin 04/02/2021 tarihli ve 2019/4963 E. 2021/578 K. sayılı kararıyla; ‘’...Mahkemece hüküm kurmaya yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez. Şöyle ki; davalı savunmalarında ve bir kısım tanık beyanlarında ilk el ...’nin bankada bir miktar parasının olduğu, ayrıca bir taşınmazının bulunduğu ve bu taşınmazını sattığı, bankadaki parası ile taşınmazının satışından elde ettiği geliri satış bedeli olarak murise ödediğini beyan etmesine rağmen savunma üzerinde durulmamış, ...’nin bankadaki hesabı ve sattığı taşınmazla ilgili bir araştırma yapılmamıştır. Diğer yandan, bilindiği üzere bu tür davalarda, taraflarca getirilme ilkesi geçerlidir. Taraflar, mahalli bilirkişi deliline dayanmamışlardır. Mahkemece; tanık olarak gösterilmeyen ancak resen mahalli bilirkişi sıfatıyla dinlenilen kişilerin beyanlarına dayanılarak hüküm tesisi de isabetsizdir Hâl böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca davalının savunması da gözetilerek araştırma yapılması ve taraflarca bildirilen tanıkların yeniden dinlenmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; mirasbırakan tarafından temlik edilen paylar yönünden iptal tescil hükmü kurulması doğru ise de hatalı pay oranları ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. …’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 11/10/2021 tarihli ve 2021/557 E. 2021/1278 K. sayılı kararıyla; her ne kadar banka kayıtlarına ulaşılamamışsa da dava dışı ...’nin yaptığı satışlara ait tapu kayıtları ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde temliklerin muvazaalı olduğu iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilerek asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma sonrası verilen kararın eksik incelemeye dayandığını, Bölge Adliye Mahkemesince keşif yapılarak bilirkişiden pay hesabına göre rapor alınması gerekirken alınmadığını, gelen kayıtlardan ...’nin parası olmadığının anlaşıldığını, tanık beyanları ile muvazaanın kanıtlandığını, mirasbırakanın taşınmazı daha sonra tüm mirasçılar paylaşsın diye ...’ye devrettiğini ancak davalının buna engel olduğunu, davalı tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, mirasbırakana ölünceye kadar kendilerinin baktıklarını, bedeller arası fahiş fark olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığını ve temlikin makul oranı aştığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Hükmüne uyulan ( IV/2. ) numaralı paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafda yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VII. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacılardan alınmasına, 09/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.