"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Akkuş Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın usulden reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde bir kısm davacı ve bir kısım müdahiller vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ve arkadaşları dava dilekçesinde; 458 ada içerisinde bulunan numaralarını belirtmiş oldukları 152 adet parselin kendilerine ait olduğu halde kadastro tespiti sırasında mera olarak tespit yapıldığını, ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini istemişlerdir.
Gülay Kangal ve arkadaşları müdahale dilekçesinde; 458 ada içerisinde bulunan 55 adet parselin kendilerine ait olduğunu, ancak kadastro tespiti sırasında mera olarak tespitinin yapıldığını, yapılan işlemin yerinde olmadığını ileri sürerek müdahale talebinde bulunarak belirtilen parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile müdahiller adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Başkanlığı cevap dilekçesinde; dava konusu Akkuş İlçesi Karaçal Mahallesi 458 ada numaralı taşınmaz belediyenin yetki ve sorumluluk alanı içerisinde bulunmadığından kendileri hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ayrıca davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Akkuş Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.07.2016 tarihli ve 2015/253 E. 2016/141 K. sayılı kararıyla; mera tahsis kararlarına karşı kadastro öncesi sebeplere dayalı olarak kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde mera komisyon kararına karşı dava açılmamış olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Akkuş Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar ve müdahiller vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Temyiz Nedenleri
Bir kısım davacılar ve müdahiller vekili temyiz dilekçesinde; mahkemenin red kararının yerinde olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre hak düşürücü sürenin 10 yıl olduğunu, 5 yıl olarak uygulanamayacağını, belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi,
3.2.2. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 21/2. maddesi
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Davacılar 458 adanın numaralarını belirttikleri parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir. Davaya müdahil olmak isteyen kişiler ise yine 458 ada içerisinde ancak dava dilekçesinde belirtilmeyen parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece davanın mera komisyon kararına karşı açılan dava olduğu ve 5 yıllık süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
3.3.2. Temyiz incelemesi sırasında dosya geri çevrilerek davacıların ve müdahillerin dilekçelerinde belirtmiş oldukları ve temyize konu olan taşınmazların kadastro tespit tutanakları istenilmiş, Ordu Kadastro Müdürlüğü cevabi yazısında, 458 adanın 1 parselden ibaret olduğu, numaraları belirtilen parsellerin mevcut olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca Akkuş Tapu Müdürlüğü, 458 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera olduğunu, ancak evrakların hiçbirisinin Müdürlüklerine gönderilmediğini, el ile yazılan yazıda 458 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera komisyonu tarafından mera olarak tespit edildiğini ve askıya çıkarılarak tutanağın kesinleştirildiğini bildirmiştir.
3.3.3. Her ne kadar kadastro müdürlüğü belirtilen parsellerin ve krokilerin bulunmadığını, 458 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera komisyonu kararı ile oluştuğunu belirtilmiş ise de; davacı ... tarafından dosyaya ibraz edilen krokiden 458 adanın 1 numaralı parselden farklı parsellerinin olduğu, davacılar tarafından sunulan listede parsel numaraları belirtilen taşınmazların, dava dilekçesindeki taleplere uygun olarak şahıslar adına tespit edildiğinin görülmesi nedeniyle 458 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera komisyonu kararı ile oluşan parsel mi, yoksa kadastro neticesinde oluşan parsel mi olduğu anlaşılamamış, kesinleşme tarihi tespit edilememiştir.
3.3.4 Hal böyle olunca, Mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen parsellerin mevcut olup olmadığı hususu kadastro müdürlüğü, tapu müdürlüğü ve il mera komisyonundan sorulup bütün belgeleri getirtilerek, dosya arasına alınmalı, taşınmazın mera komisyonu kararı ile oluşan parsel mi yoksa kadastro sonucu oluşan parsel mi olduğu, tespitlerin ne zaman ve ne şekilde kesinleştiği kesin olarak belirlenmeli, davacıların talepleri HMK 31. maddesi gereğince açıklattırılarak 458 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu edilen taşınmazlar arsında bağlantı olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, bundan sonra gerekli araştırmalar yapılarak netice hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; müdahil olan kişilerin farklı taşınmazlar veya 458 adanın farklı bölümleri hakkındaki taleplerinin ayrı bir davanın konusu olabileceği gözetilmek suretiyle farklı dava açılması sağlanmak suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, davaya müdahale talebi kabul edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi de doğru değildir.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMUK'nın 437. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.