Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10432 E. 2023/4940 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinin reddi üzerine açılan temyiz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro öncesi dönemde dava konusu taşınmaz üzerinde yirmi yılı aşkın süreyle ve ekonomik amaca uygun, malik sıfatıyla zilyetliklerini ispatlayamadıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1332 E., 2021/1212 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/511 E., 2020/320 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, 265 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanlarının zilyetliğinde iken ölümü ile kendilerine intikal ettiğini, uzun yıllardan beri de kendileri tarafından kullanıldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit gördüğünü öğrendiklerini, yapılan işlemin hatalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına 1/2’şer oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın 1027 yılından beri kök mirasbırakanının zilyetliğinde olduğunu, taksimen kendisine pay edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2020 tarihli ve 2017/511 Esas, 2020/320 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacıların mirasbırakanı ... tarafından sandal, deniz motoru ve elma motorunun bağlanması, köylerden toplanan elmaların motora yüklenmesi şeklinde kullanıldığı, bu kullanımın malik sıfatıyla olmadığı ve zilyetlik ile kazanma koşullarını sağlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının davacıların mirasbırakanı tarafından inşa edildiğini, kadastro tespiti sırasında bu yapının gösterilmediğini, 1970 yılından beri de bu yapının nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2021 tarihli ve 2020/1332 Esas, 2021/1212 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar ve mirasbırakanlarının ekonomik amaca uygun olarak kadastro tespit tarihine kadar 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunmadığı, davacı tarafın malik sıfatıyla zilyetliğini ispat edemediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.