"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan annesi ... ...’ın 1263 ada 143 parsel sayılı taşınmazını uzaktan akrabası olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, akit tarihinde 75 yaşında mirasbırakanın taşınmazını satmasını gerektirir bir durumunun olmadığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/03/2016 tarihli ve 2014/159 E. 2016/191 K. sayılı kararı ile; temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 01/04/2019 tarihli ve 2016/8772 E., 2019/2285 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Somut olaya gelince, davalı cevap dilekçesinde tanık ismi bildirmiş, 21.04.2015 tarihli celsede verilen süre uyarınca tanıkları için 118,00 TL parayı yatırmıştır. Ancak mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeden davalı tanıkları dinlenilmeden sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca, davalı tanıkları da dinlenerek, yukarıdaki ilkeler uyarınca değerlendirme yapılıp varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davalı tanıkları dinlenmeden savunma hakkını kısıtlar şekilde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/02/2021 tarihli ve 2019/210 E., 2021/63 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın temlikten sonra ölünceye kadar dava konusu taşınmazda oturmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, mirasbırakanın tüm malvarlığını davalı ve dava dışı eşine devrettiği, temlikin mirastan mal kaçırmak amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili; dava konusu taşınmazın bedeli karşılığında satın alındığını, ödemeye dair dekontun dosyaya sunulduğunu, davalının taşınmazı oturmak amacıyla değil mülk edinmek, yatırım amacıyla satın aldığını, ayrıca davalının yakın dostu ve uzaktan akrabası olan murisin hayır işlerinde harcamak üzere temliki yapması nedeniyle mirasbırakanın ölünceye kadar taşınmazda oturmasına izin verildiğini, taşınmazı satın alma gücünün bulunduğunun tüm tanık beyanları ile ispatlandığını, davacının iddiasını ispatlayamadığını, bilirkişi raporunda emsal karşılaştırması yapmadan genel soyut ifadelerle taşınmazın gerçek değerinin üzerinde bedel belirlendiğini, dava konusu taşınmazı 150.000 TL’ye satın alındığını ve satış bedelinin murisin banka hesabına yatırıldığını, bilirkişilerin 325.000 TL gibi bir değeri neye göre belirlediğinin anlaşılamadığını, ayrıca salt bedeller arasındaki oransızlığın tek başına muvazaanın delili olamayacağını, ayrıca satış bedelinin tapu devrinden sonra ödenmesinin de hayatın olağan akışına aykırı bir durum teşkil etmediğini, tanık beyanlarıyla davacının mirasbırakanı ...’nin satış parasıyla hayır işleri yapacağının sabit olduğunu, acil olarak paraya ihtiyacı olmadığından davalının da murisin uzaktan akraba olması ve güveni nedeniyle satış bedelinin daha sonradan ödendiğini, önceki bozma kararında mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğunu, bozma doğrultusunda dinlenen davalı tanık beyanları ile mirasbırakanın iradesinin gerçek satış olduğunun ortaya çıktığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Kararın (IV./2.) no.lu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.054,63 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.